Molla Hayreddîn Halil
"Allahü teâlâ hazretleri, Âl-i İmrân sûresi 17'nci âyet-i kerimesinde meâlen (Sabredenler) buyurdu. Ya'ni Resûlullah sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem ki, tâat etmek üzerine ve müşriklerin cefâlarına sabretti. (Sâdık olurlar) buyurulması, ya'ni o kimseler ki, sırda [gizlide] ve âlâniyyede [açıkta] doğru olurlar, Ebû Bekr-i Sıddik radıyallahü teâlâ anh içindir. Meâl-i şerifi (Devâmlı itâ'at edenler) olan âyet-i kerimede bahsedilenler, devâm üzere Allahü teâlâ hazretlerine muti' olan kimselerdir. Ömer bin Hattâb radıyallahü teâlâ anh içindir. Meâl-i şerifi (İnfâk edenler) olan âyet-i kerimede anlatılan kimseler, Allahü teâlâ yolunda infâk ederler, ya'ni malını dağıtırlar, buyurulması, malını Allah yolunda dağıtan Osmân bin Affân radıyallahü teâlâ anh içindir. Meâl-i şerifi (Seher vakitlerinde istigfâr edenler) olan âyet-i kerimede bahsedilen kimseler, seher vaktinde istigfâr ederler. Aliyyül Mürtedâ kerremallahü vecheh ve radıyallahü teâlâ anh içindir..."O KİMSELER Kİ..."
Allahü Sübhânehü ve teâlâ hazretleri Âl-i İmrân sûresi 134'üncü âyet-i kerimesinde meâlen (O kimseler ki infâk ederler, sürûr ve sıkıntılı hâllerinde) buyurdu. Her zamân, mübârek eli sehâvetten [cömertlikten] ve fakirlere yardımdan geri kalmayan, Ebû Bekr-i Sıddik radıyallahü anh içindir. (Gadablarını içine atanlar) meâlindeki âyet-i kerimede kastedilen o kimseler, aslâ kendi nefsi için gadablanmayan, kızacağı zamân kendini tutanlardır. Ömer ibnül Hattâb radıyallahü teâlâ anh ki, kendisi için gadaba gelmezdi. Geldiği takdirde gadabını tutardı. Bu âyet-i kerime hazret-i Ömer içindir. (İnsanları afv ederler) meâlindeki âyet-i kerimede buyurulan o kimselerdir ki, intikâma kâdir oldukları hâlde insanları afv ederler. Ya'ni hazret-i Osmân bin Affân radıyallahü teâlâ anh ki, dâimâ suçluları hatâ ve sehv etseler de afv eder, onlara ikrâmda bulunurdu. Bu âyet-i kerime hazret-i Osmân içindir. (Allahü teâlâ ve tekaddes hazretleri, ihsân edicileri sever) meâlindeki âyet-i kerime, Aliyyül Mürtedâ radıyallahü teâlâ anh içindir..."