Molla Marûf Nerkisecârî

Molla Marûf Nerkisecârî
"Kur'ân-ı kerim okuduktan, duâ ettikten ve ders ve vaazlardan sonra (Sübhâne rabbike) âyet-i kerimesini okumak, İslâm memleketlerinde yapılagelen bir sünnettir. Ba'zı kimseler, bu âyet-i kerimeyi değiştirerek, 'Sübhâne rabbinâ' şeklinde okumak dahâ iyidir diyor. Bu yanlıştır. Âyet-i kerimeyi değiştirmemelidir. (Rabbike), senin Rabbin demektir. Âlemlerin, her şeyin üstünü olan Muhammed aleyhisselâmın Rabbi demektir. Ya'ni, (Ey, kıymetli, şerefli Peygamberim! Seni bu kemâle ve şerefe ve bu izzete kavuşturan Rabbin) demektir. (Rabbinâ) ise, bizim Rabbimiz diyerek, kendimizi Onun yerine koymak olup, güneş yerine yıldızları koymak demektir.
Allahü teâlâ, sevgili Peygamberini, insanların hepsinden dahâ yüksek tutarak, hepsi yerine Onu söylemiştir. Onun şerefini bu âyet-i kerime ile de anlatmıştır. Bu kelimeyi değiştirmek, Onun şerefine dokunmak olur. O şerefi Ondan alıp, kendimize vermek olur. (Rabb-il-izzeti) ya'ni izzet, kıymet sâhibinin Rabbi, (Rabbike)nin bedelidir. Allahü teâlâ, izzeti, şerefi, sevgili Peygamberine bedel yapmıştır. Bu şerefi, Onun Peygamberinden ayırarak, kendisine almak, değiştirmek, bir pırlantayı taşa atıp parçalamak gibi oluyor. Kur'ân-ı kerimin belâgati altüst oluyor. (Sübhâne rabbike) demek, (Bütün insanların üstünde, akılların ermediği kemâlâtın, üstünlüklerin sâhibi olan senin gibi bir Peygamberi yaratan, yetiştiren Rabbin, her ayıptan münezzehtir) demektir. Hâlbuki, (Sübhâne rabbinâ) demek, (Biz günâhı çok, âsi kulların yaratanı, yetiştireni her ayıptan münezzehtir) demektir.

İLMİ VE AKLI OLAN!..
Allahü teâlâyı tenzih etmekte, senâ etmekte günâhkâr kulları araya sokmanın, ne kadar yersiz olduğu, ilmi ve aklı olan kimse için, pek meydândadır. O hâlde (Sübhâne rabbike) makâmı, (Sübhâne rabbinâ) makâmından, edeb, fesâhat ilimleri bakımından, kat kat dahâ yüksektir. Ya'ni (Sübhâne rabbike) demek, (Sübhâne rabbinâ) demekten, tenzihe ve senâya dahâ ziyâde uygundur...
Âyet-i kerimede Allahü teâlâ, kendi kendini medh ve senâ ediyor. İnsan, bundan dahâ iyi senâ yapabilir mi?"

Kalan Günlerinin Kıymetini Bil

Vehbi Tülek

Tamah Eden, Dâimâ Sıkıntı Içinde Yaşar!

Vehbi Tülek

İmândan Güzel Bir Nîmet Yoktur

Vehbi Tülek

Günah Işlemek, Ölümü Unutmanın Alâmetidir

Vehbi Tülek

Ahiret Yolculuğundan Gâfil Olan Zavallıdır!

Vehbi Tülek