Mücâhid Velîlerden Dâvûd Samadî
"BANA SİLAHLARIMI GETİR!"-Muhârebemiz var, bana silahlarımı getir, buyurdu.
Giyinip silahlarını kuşandıktan sonra evinden dışarı çıkıp gözden kayboldu...
Bir süre sonra elbiseleri çeşitli yerlerinden parçalanmış olduğu halde geri döndü. Hizmetçisine;
-Ellerime su dök yıkayayım, buyurdu. O anda hizmetçisi onun ellerinin dirseklerine kadar kan içinde olduğunu gördü ve merakla;
-Efendim! Bu nedir? diye sual etti. O da;
-Evlâdım, şu anda Akka Kalesi fethedildi! dedi. Sonra, Akka'nın fethinin Şeyh Dâvûd'un elini yıkadığı vakitte tamamlandığı öğrenildi...
Zamânın şarkıcılarından biri, Dâvûd Samadi'nin yanında tövbe etti. Bunun üzerine Dâvûd Samadi, ona bir misvak hediye etti.
O şahıs bir müddet sonra bir kafile ile Şam'a gitmek üzere yola çıktı. Yolculuk sırasında, kervandan birisi ondaki misvağı görünce istedi, o da verdi. Misvağı alan şahıs, misvak ile alay etti ve edebe aykırı hareketlerde bulundu. Sonra başka birisi de misvağı isteyince ona attı. Fakat isteyen yakalayamadı. Bir süre sonra ikisi de yaptıkları bu hareketlerin cezâsını çekti. Misvağı isteyip de yakalayamayan, vücutta su birikmesi hastalığına yakalanarak öldü. Diğerinin ise karnı davul gibi şişti. Bir süre sonra da öldü...
ALAY ETMENİN CEZASI!..
Muteber kitaplarda buyuruluyor ki: Misvakın otuzdan fazla faydası vardır. En aşağısı sıkıntıyı giderir, en iyisi de ölürken şehadet getirmeyi hatırlatır. Misvak, ölümden başka her derde şifadır. Sırat üzerinde yürümeyi de kolaylaştırır, yaşlanmayı da yavaşlatır. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki: (Peygamberlerin beş sünneti: Hayâ, hilm, hacamat, misvak, güzel koku.), (Eğer ümmetime güçlük vermeyeceğini bilseydim, her namaz için abdest almalarını ve her abdestte misvak kullanmalarını emrederdim.) Yani o şahıslar aslında misvakla değil, dinle alay etmenin cezasını çekmişlerdi...