Muhammed Hanefî Hazretleri

Muhammed Hanefî Hazretleri
"KERÂMETİ İNKÂRA KALKIŞMA!"
Bu mübarek zatın kıymetli nasihatleri vardır. Buyurdu ki:
"Sakın velilerin kerâmetini inkâra kalkışmayın. Zirâ kerâmet, Kur'ân-ı kerim ve hadis-i şerifler ile sâbittir. Âdet dışı hâllerin olması, veliler için câizdir. Ehl-i sünnet ve cemâat mezhebinin itikâdı böyledir. Çünkü, rivâyete göre İmâm-ı Âzam Ebû Hanife, bir ara duâ etti ve kendisine semâdan bol yemeklerle dolu bir sofra indi."
"Veli, 'Lâ ilâhe illallah' deyip, bunun şartlarını yerine getiren kimsedir. Bunun şartları; Allahü teâlâyı ve O'nun Resûlünü sevmek ve dost edinmektir."
"Dünyâdan elime geçenler, bana verilmiş özel bir mal değildir. Ben bu mallara, yoksulların da ortak olduğunu görüyorum. Bunları, benden daha fakir kimseler varsa onlara veririm. Zirâ, bu rızıkları bana bu iş için veren Allahü teâlâdır. Beni bu hayır işine memur eden, fakirlere yardımdan başka bir işle uğraştırmayan yüce Rabbime hamd ve senâlar olsun."
"Dünyâlık peşinde koşanlar, dünyâya sımsıkı sarılıyorlar. Hâlbuki her nefes alışta ondan uzaklaşmaktadırlar. İleriyi göremediklerinden kördürler."
"Zenginlikle fakirlik, birbirlerine karşı övündüler. Zenginlik, fakirliğe dedi ki: 'Sen kim oluyorsun? Ben, Allahü teâlânın vasfıyım.' Fakirlik, zenginliğe şu cevâbı verdi: Ben olmasaydım, senin vasfın bilinmeyecekti. Benim tevâzum olmasaydı, senin kıymetin artmayacaktı ve yükselmeyecekti. Ben ubûdiyyetin nişânesiyim."

"YOL KESİCİLERİN CEZASINI VER!"
Muhammed Hanefi hazretlerinin bir komşusu vardı. Bu mübarek zatı hiç sevmezdi. Devamlı aleyhinde konuşurdu. Ziyâretine gelenleri kapısından çevirerek; "Geldiğiniz zât, büyük kimse değil, o benim komşumdur, o sihirbâzın biridir" derdi. Muhammed Hanefi hazretleri, defâlarca ona nasihat etti fakat fayda vermedi... Yine bir gün, uzak bir yerden kalabalık bir grup insan onun ziyâretine geldi. Bu zât, hemen bunların önüne geçip, aynı şeyleri tekrâr ederek, gelenleri geri çevirdi. Bunun üzerine Muhammed Hanefi hazretleri; "Yâ Rabbi! Yol kesicilerin cezâsını ver" diye duâ etti. Kısa bir müddet sonra, o kimse hastalandı. Ağzından kan ve ciğer parçaları geldi. "Beni Muhammed Hanefi'nin bedduası öldürüyor" diyerek öldü...

Tamah Eden, Dâimâ Sıkıntı Içinde Yaşar!

Vehbi Tülek

İmândan Güzel Bir Nîmet Yoktur

Vehbi Tülek

Günah Işlemek, Ölümü Unutmanın Alâmetidir

Vehbi Tülek

Ahiret Yolculuğundan Gâfil Olan Zavallıdır!

Vehbi Tülek

İnsanla Hayvan Arasını Ayıran Fark Edeptir!

Vehbi Tülek