Muhammed Ma’sum-i Ömerî

Muhammed Ma’sum-i Ömerî

Büyük dedem İmâm-ı Rabbâni Müceddid-i Elf-i Sâni Ahmed Fârûki Serhendi hazretlerinin, Mektubat kitabının ikinci cild, otuzsekizinci mektubu şöyledir:

"Allahü teâlâya hamd olsun! Onun seçdiği kullarına selâm olsun! Kalbinde zerre kadar dünyâ sevgisi olan veyâ kalbinde dünyâ ile zerre kadar ilgisi bulunan yâhud kalbine zerre kadar dünyâ düşüncesi gelen kimseye Allahü teâlâyı tanımak nasib olmaz. Böyle seçilmiş bir kimsenin zâhiri yani duygu organları ve düşünceleri, bâtınından yani kalbinden ve rûhundan çok uzak ve ayrıdır. Âhıretten dünyâya gelmiş, başkalarına fâideli olmak için, insanlar arasına karışmıştır. Bunun dünyâ işlerinden konuşması ve dünyâ işlerinin sebeblerine yapışması kötü değildir. Hattâ çok iyidir. Böylece, kul haklarını yerine getirmekte ve insanlara fâideli olmakta ve onlardan fâidelenmektedir. Böyle kimsenin bâtını, zâhirinden dahâ iyidir. Arpa satanlar pazarında buğday satan kimse gibidir. Herkes onu, kendileri gibi buğday pazarında arpa satıcısı gibi sanırlar. Onun zâhirini de, bâtınından dahâ iyi bilirler. Zâhirde Allah adamı görünüyor, gönlü dünyâ iledir derler. A'râf sûresinin seksendokuzuncu âyetinde meâlen,

(Ey Rabbimiz, bizimle kavmimiz arasında sen hak olanı hükm et. Sen hükmedenlerin hayrlısısın!) buyuruldu.

Doğru yolda bulunanlara ve Muhammed Mustafânın "aleyhi ve alâ âlihissalevâtü vetteslimât" izinde olanlara selâm ederim."

İnsanlardan Bir Sıkıntı Gelirse, Affedin!

Vehbi Tülek

İlimleriyle Dalâlete Düşen Kimseler!

Vehbi Tülek

Yaşayan Maşuktur, âşık Bir Ölüdür

Vehbi Tülek

Kalan Günlerinin Kıymetini Bil

Vehbi Tülek

Tamah Eden, Dâimâ Sıkıntı Içinde Yaşar!

Vehbi Tülek