Muhammed Mazhar

Resûlullahın "aleyhi ve alâ âlihissalevâtü vesselâm" yüksek şânına yakışacak üzere, şeytanın hiçbir şekilde o Serverin ismi ile görünemeyeceğini söylersek, o şekilden emirler almak ve onun beğenip beğenmediğini anlamak kolay değildir. Mel'ûn şeytan düşmânlığını burada da gösterebilir. Araya karışarak, olmayan şeyi olmuş gibi gösterebilir. Rü'yâ göreni şaşırtır. Kendi sözlerini ve işaretlerini, o şeklin "alâ sahibihessalâtü vesselâm" sözleri ve işaretleri imiş gibi gösterir... Çoğumuzun bildiği gibi, bir gün Seyyid-ül-beşer Eshâbı ile oturuyordu. Kureyş'in ileri gelenleri ve kâfirlerin şefleri orada idiler. Seyyid-ül-beşer onlara (Vennecmi) sûresini okudu. Onların putlarını anlatan âyet-i kerimeye gelince, mel'ûn şeytan putları öven birkaç sözü, o Serverin sözüne ekledi. Dinleyenler, bunları da o Serverin sözü sandılar. Şeytanın sözlerini âyet-i kerimeden ayıramadılar. Orada bulunan kâfirler bağırmaya başlayarak, Muhammed bizimle sulh yaptı, putlarımızı övdü dediler. Orada bulunan Müslümanlar da, okunan sözlere şaşakaldılar. O Server şeytanın sözlerini anlamadı. (Ne oluyorsunuz?) diye sordu. Eshâb-ı kirâm, siz okurken bu sözler de araya karıştı dediler. O Server düşünceye daldı ve çok üzüldü. Hemen Cebrâil-i emin vahiy getirdi. O sözleri şeytanın karıştırdığı, bütün Peygamberlerin sözlerine de karıştırmış olduğunu bildirdi. Allahü teâlâ, o sözleri âyet-i kerime arasından çıkardı. Kendi kelâmını sapsağlam yaptı...
UYANIK İKEN BİLE!..
Görülüyor ki, o Server hayatta iken ve uyanık iken ve Eshâb-ı kirâm arasında, şeytan-ı la'in o Serverin sözüne kendi bozuk şeylerini karıştırıyor ve hiç kimse bunu ayıramıyor. O Server vefât ettikten sonra bir kimse uykuda hisleri çalışmaz iken ve yalnız iken, nasıl olur da, rü'yânın şeytanın karışmasından korunduğunu ve onun değiştirmediğini anlıyabilir?