Muhammed Osman El-mergânî

Muhammed Osman El-mergânî

"Bir pazar gecesi ziyâret için Resûlullah sallallahü aleyhi ve sellemin türbesine gittim. Resûlullah'ı gördüm. Bana;

-Sen benim mahbûbumsun, matlûbumsun, mergûbumsun. Sana tâbi olanların binden fazlası mukarreblerin büyüklerinden olur. Ârif bir şeyh olmak gerekir. Maksad budur. Bu hâsıl olunca bütün vaktini zikir ve nefs mücâhedesiyle geçir. Allahü teâlâyı hatırlayıp O'ndan başka her şeyi terk et... buyurdu."

Talebelerine şöyle nasihat etti:

Bir insanın Müslümân olabilmesi için, imân sâhibi olması şarttır. Hattâ, yalnız inanması kâfi değildir; bu emirleri beğenmesi ve sevmesi de lâzımdır. Îmân, ufak bir şüpheyi götürmez. Şüphesi olan, din âlimlerinden şübhesini sorarak ve öğrenerek gidermelidir. Aksi takdirde, imân nimeti elden gider. Allahü teâlânın emirlerinin ve yasaklarının bir kısmına inanıp, bir kısmına inanmamak, doğru değildir. Îmân, tam olmalıdır.

Îmân sâhibi olmak için, altı şart vardır:

1- Allahü teâlâya inanmak, 2- Meleklere inanmak, 3- Kitâplara inanmak, 4- Peygamberlere "aleyhimüsselâm" inanmak, 5- Âhırete (öldükden sonra, tekrâr dirilmeye) inanmak, 6- Kazâ ve kaderin Allahü teâlâdan geldiğine inanmak. Bunların birisine inanmayan, imânsızdır. Bu hâl ile ölürse ebediyyen Cehennemdedir.

Allahü teâlânın zâtını görmüyoruz. Fakat, eserlerini, yarattıklarını her zamân, her yerde görüyoruz. Güneş, Ay, yıldızlar, denizler, dağlar, taşlar, insanlar, hayvanlar, ağaçlar, gece ve gündüz, yaz, kış, ne görebiliyorsak, bütün bunların yaratıcısı hiç şühhesiz Allahü teâlâdır. Çünkü Allahü teâlâdan başka bir varlık, meselâ insanların en akllıları bir araya gelseler, bu muazzam eserlerden en küçüğünü, meselâ, bir karıncayı yaratabilirler mi? Bütün bu azametli varlığı yaratanı inkâr etmek için, insanın yâ ahmak olması, yâ koyu câhil olması veyâ kör bir inâdın kurbânı olması lâzımdır...

İnsanlardan Bir Sıkıntı Gelirse, Affedin!

Vehbi Tülek

İlimleriyle Dalâlete Düşen Kimseler!

Vehbi Tülek

Yaşayan Maşuktur, âşık Bir Ölüdür

Vehbi Tülek

Kalan Günlerinin Kıymetini Bil

Vehbi Tülek

Tamah Eden, Dâimâ Sıkıntı Içinde Yaşar!

Vehbi Tülek