Muhammed Rûyânî

Muhammed Rûyânî

Enes bin Mâlik'in (radıyallahü anh) rivâyet ettiği hadis-i şerifte, Peygamberimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) buyurdular ki: "Ben Cennette yürürken, önüme bir nehir çıktı. Her iki yanı inciden bir kubbe idi. Cebrâil'e (aleyhisselâm) sordum. 'Bu nedir?' 'Bu Allahın sana verdiği Kevserdir' diye cevap verdi. Sonra onun çamuruna bir el attı, hemen bir misk çıkardı."

Hazreti Âişe vâlidemizin bildirdiği hadis-i şerifte, "O nehrin mecrası inci ve yakut üzerindeydi. Suyu ise baldan tatlı, kardan beyazdır." Başka bir rivâyette ise, "Orada hanım ve hizmetçilerden, kendisine lâzım olan bütün şeyler mevcûttur" buyuruldu.

Peygamber efendimiz Bilâl bin Hâris'e (radıyallahü anh) buyurdular ki: "Bir kimse, İslâmda sünnet-i hasene yaparsa, bunun sevâbına ve bunu yapanların sevâblarına kavuşur. Bir kimse İslâmda bir sünnet-i seyyie çığrı açarsa, bunun günâhı ve bunu yapanların günâhları kendisine verilir."

Ebû Hüreyre'nin (radıyallahü anh) rivâyet ettiğine göre; Resûlullah efendimiz bir gün Medine'deki mezarlığa gittiler. Orada Ümmetinin sıfatları hakkında buyurdular ki: "Yemin ederim ki, birçok insanlar, başıboş olan hayvanın sudan uzaklaştığı gibi (âhırette) benim Havz-ı Kevser'imden uzaklaşırlar. Onları (Eshâbımdan sanarak) çağırırım ve şöyle derim: "Uyanın (buraya) gelin! Uyanın gelin! Uyanın gelin!" (Melekler) derler ki: "Onlar senden sonra dinlerini değiştirdiler." Bunun üzerine derim ki: "Kahrolsun Cehennemlikler! Kahrolsun Cehennemlikler! Kahrolsun Cehennemlikler!"

Bir gün Hazreti Ömer, Peygamber efendimize "Yâ Resûlallah! Allahü teâlâya yemin ederim ki, canım hâriç, bana her şeyden sevgilisin" dedi. Resûlullah efendimiz ise, "Ben, kendisine canından daha sevgili olmadıkça, sizden biriniz asla imân etmiş olmaz" buyurdular. Bunun üzerine Hazreti Ömer, "Yâ Resûlallah! Sana Kur'ân-ı kerimi gönderen Allahü teâlâya yemin ederim ki, sen bana canımdan daha sevgilisin." Resûlullah efendimiz de, "Ey Ömer, şimdi (tamam) oldu" buyurdular.

İnsanlardan Bir Sıkıntı Gelirse, Affedin!

Vehbi Tülek

İlimleriyle Dalâlete Düşen Kimseler!

Vehbi Tülek

Yaşayan Maşuktur, âşık Bir Ölüdür

Vehbi Tülek

Kalan Günlerinin Kıymetini Bil

Vehbi Tülek

Tamah Eden, Dâimâ Sıkıntı Içinde Yaşar!

Vehbi Tülek