Muhammed Taflâtî

Muhammed Taflâtî

Bir kimsenin ölümünde hayır yok ise, hayâtında da hayır yoktur. Allahü teâlâya kavuşturduğu için, mevt (ölüm) sevilir. Sevdiğim adamın kalmasını da severim. Ölmesini de severim. Dost dosta kavuşmak istemez mi? Azrâil "aleyhisselâm", İbrâhim aleyhisselâmdan rûhunu almak için izin isteyince, (Dost, dostun cânını alır mı?) dedi. Allahü teâlâ, Azrâil "aleyhisselâm" ile haber gönderip, (Dost dosta kavuşmakdan kaçınır mı?) buyurunca, (Yâ Rabbi! Rûhumu hemen al!) diye duâ etti...

Allahü teâlânın emirlerine uyan bir mü'mine, ölümden dahâ sevinçli bir şey olmaz. Allahü teâlâya kavuşmayı seven mü'min, mevti ister. Mevt, dostu dosta kavuşturan bir köprüdür. Kavuşmak şevki, büyük ve yüksek derecedir. Bu dereceye yükselen mü'min, mevtin gecikmesini istemez. Rabbine iştiyâkından dolayı, Ona kavuşmayı, Onu görmeyi sever. Cenneti seven ve ona hâzırlanan insan mevti sever. Çünkü, mevt olmayınca, Cennete girilmez.

Bir kimsenin imân ile öleceği son nefeste belli olur. Bir insan, bu devlete kavuşunca, Allahü teâlânın ihsânları başlar. Bu ânda, elbette sevinir. Saâdet sâhibi o kimsedir ki, Azrâil "aleyhisselâm" gelip, (Korkma, Erhamürrâhimine gidiyorsun. Asıl vatanına kavuşuyorsun. Büyük devlete erişiyorsun!) der. Böyle kimseye, bundan dahâ şerefli bir gün yoktur. Bu dünyâ, bir konaktır. O cihâna bakınca zindândır. Bu geçici varlık, bir görünüştür. Gölge gibi, yavaş yavaş çekilmekte, geçip gitmektedir. Hadis-i şerifte buyuruldu ki: (İnsanlar uykudadır, ölünce uyanırlar). Dünyâ hayâtı, rüyâ gibidir. Mevt uyandırıp, rüyâ bitecek, hakiki hayât başlayacaktır. Müslümânın ölümü, hayâttır. Hem de, sonsuz hayât!

CAN VERMEK ACISI!..

Mevlânâ Celâleddin-i Rûmi "kuddise sirruh", Azrâil aleyhisselâmı görünce; (Çabuk gel, cânım çabuk gel. Beni Rabbime çabuk kavuştur!) demiştir.

Cân vermek acısı, dünyâ acılarının hepsinden dahâ acıdır. Fakat, âhiret azâblarının hepsinden dahâ hafiftir. Mü'min, rûhunu teslim edeceği vakit, rahmet meleklerini, Cennet hûrilerini görüp, onların zevki ile, cân verme acısını duymaz. Rûhu, tereyağından kıl çeker gibi, kolay çıkar. Ni'metlere kavuşur...

İlimleriyle Dalâlete Düşen Kimseler!

Vehbi Tülek

Yaşayan Maşuktur, âşık Bir Ölüdür

Vehbi Tülek

Kalan Günlerinin Kıymetini Bil

Vehbi Tülek

Tamah Eden, Dâimâ Sıkıntı Içinde Yaşar!

Vehbi Tülek

İmândan Güzel Bir Nîmet Yoktur

Vehbi Tülek