Münâkaşayı Terk Edene Verilen Müjdeler!
"Kim, haksız olduğu hâlde münâkaşayı terk ederse, onun için Cennet bahçelerinde ev yapılır. Kim de haklı olduğu hâlde münâkaşayı terk ederse, onun için Cennetin ortasında bir ev yapılır."
"Ahlâkını güzelleştirene Cennetin en yüksek yerinde bir ev yapılır."
"Münâkaşayı bırakın. Çünkü ben; bahçesinde, ortasında ve en yükseğinde olmak üzere, haklı olduğu hâlde münâkaşayı terk eden kimse için üç ev biliyorum. Münâkaşayı terk edin. Çünkü Rabbimin beni putlara tapmaktan sonra ilk nehyettiği şey münâkaşadır."
"Kimse ile mücâdele etmeyen, haklı olsa bile, dili ile kimseyi incitmeyen Müslümanın, Cennete gireceğine size söz veriyorum. Şaka yapmak için ve yanındakileri güldürmek için de olsa yalan söylemeyenin, Cennete gireceğini size söz veriyorum. İyi huylu olanın, Cennetin yüksek derecelerine kavuşacağını size söz veriyorum."
"Allahü teâlânın onunla hatâları mahvedip dereceleri yükselttiği şeyi size bildireyim mi? Şiddet ve melâlet anlarında, âdabına riâyet ederek güzelce abdest almak, câmilere gitmek ve bir namazı kıldıktan sonra diğer namaz vaktini beklemektir. (Sonra üç defa) İşte bu ribâttır." [Hadis-i şerifin şerhi: Burada, "Şiddet ve melâlet anlamından murâd; şiddetli soğuk, sahibini, hareketten alıkoyan hastalık ve insanın abdest almasını zorlaştıran daha başka hâllerdir. Hadis-i şerifte bildirilen amellere devam eden kimse, Allahü teâlâdan; günahlarının af ve mağfiret edilmesini, sevaplarının arttırılmasını ve Cennete konulmasını ümit edip beklediği için, Resûlullah efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem), bu kimseyi düşmana karşı nöbet (ribât) tutan ve nöbet tutarken şehid olmayı bekleyen kimseye benzetmiştir. Bazı âlimler de; "Yukarıdaki amellere ribât buyurulması, bu amellerin, sahibini günâh işlemekten alıkoymasından dolayıdır" demişlerdir.]
Resûlullah efendimiz buyurdu ki: "Misvak kullanınız. Çünkü misvak ağzı temizler, Allahü teâlânın rızâsını kazandırır. Cebrâil bana misvakı öyle tavsiye etti ki, bana ve ümmetime misvakın farz olmasından korktum."