Murtazâ Efendi

Murtazâ Efendi
"Ey akıllı oğlum! Harâmların süsüne, yaldızına sakın aldanma ve çabuk geçen, tükenen lezzetlerine kapılma! Bütün hareketlerinin, duruşlarının, gidişlerinin, İslâmiyyete uygun olmasına çok dikkat et! Onun ışıkları altında yaşamaya çalış! Her şeyden önce, Ehl-i sünnet vel-cemâ'at âlimlerinin bildirdiği, kitâblarında yazdığı i'tikâdı öğrenmek ve imânını buna göre düzeltmek lâzımdır. Ondan sonra, fıkıh ahkâmını öğrenmeli, farzları yapmaya sarılmalı, helâle, harâma dikkat etmelidir. Farzların yanında, nâfile ibâdetlerin, hiç kıymeti yoktur. Zamânımızın Müslümânları, farzları bırakıp, nâfile ibâdetlere sarılıyor, nâfile ibâdetleri yapmaya ehemmiyyet verip, farzları, meselâ beş vakit namâz kılmayı, Ramezân-ı şerif ayında, oruç tutmayı, zekât vermeyi, uşur vermeyi, borç ödemeyi, helâli, harâmları öğrenmeyi ve kadınların, kızların sokağa çıkarken, başlarını, sarkan saçlarını, kollarını, bacaklarını örtmelerini ehemmiyyetsiz görüyorlar...
Olur olmaz yerlere birçok para sarf ediyorlar da, bir kuruş zekâtı bir Müslümâna vermeyi benimsemiyorlar. Hâlbuki, bilmiyorlar ki, bir kuruş zekâtı yerine vermek, binlerle lira sadaka vermekten, kat kat dahâ sevâbdır. Zekât vermek, Allahü teâlânın emrini yapmaktır. Sadaka ve hayrâtın çoğu ise, şöhret, hürmet ve nefsin şehvetlerini kazanmak için olur.

GÖSTERİŞTEN UZAK DUR!
Farzlar yapılırken araya riyâ, gösteriş karışmaz. Nâfile ibâdetlerde ise, gösteriş çok olur. Bunun içindir ki, zekâtı, âşikâre vermek lâzımdır. Bu sûretle insan iftirâdan kurtulur. Nâfile sadakayı, gizli vermelidir ki, kabûl ihtimâli fazla olur. Sözün özü şudur ki, dünyânın zararından kurtulabilmek için, ahkâm-ı islâmiyyeye yapışmaktan başka çâre yoktur. Dünyâ zevklerini büsbütün bırakamayanların, hiç olmazsa, hükmen terk etmesi, ya'ni dünyâyı terk etmiş sayılmaları lâzımdır. Bunun için de, her sözü ve her işi İslâmiyyete uygun yapmalıdır."

İnsanlara Allah Için Nasîhatte Bulun

Vehbi Tülek

Şükür, Nimeti Değil, Onu Vereni Görmektir

Vehbi Tülek

Dünyâ Için, Dünyâda Kalacağın Kadar Çalış!

Vehbi Tülek

Resûlullah Efendimiz Eshâbı Ile Şakalaşırdı

Vehbi Tülek

Nil'in Suları Azalmış Ve Kıtlık Başlamıştı

Vehbi Tülek