Mûsa Fâkih Hazretleri
Hadis-i şerifte, (Müslümânın Müslümân üzerinde beş hakkı vardır: Selâmına cevâb vermek, hastasını yoklamak, cenâzesinde bulunmak, davetine gitmek ve aksırıp 'elhamdülillah' diyene, 'yerhamükellah' diyerek cevâb vermek) buyuruldu.Abdüllah bin Selâm "radıyallahü anh" buyuruyor ki: Resûl-i ekrem "sallallahü aleyhi ve sellem" Medineye hicret buyurduğu zamân, mübârek ağzından ilk işittiğim hadis-i şerif şu idi: (Birbirinize selâm veriniz! Birbirinize yiyecek ikrâm ediniz! Akrabânızın haklarını gözetiniz! Gece, herkes uyurken namâz kılınız! Bunları yaparak, selâmetle Cennete giriniz!) Hadis-i şerifte, (Tanıdığınız ve tanımadığınız Müslümânlara selâm veriniz!) buyuruldu. Zengine, zengin olduğu için selâm vermek câiz değildir. Zengin önce selâm verirse, cevâb verilmesi farz olur. Büyüklerin çocuklara selâm vermesi câizdir.
Selâmda sünnet şöyledir ki; önce büyük küçüğe, şehirli köylüye, devedeki ata binmiş olana, attaki merkebde olana, merkeb üstündeki yaya yürüyene, ayakta olan oturana, az olan çok olana, efendi hizmetçisine, baba oğluna, ana kızına verir. Rütbe ve ni'meti çok olan önce verir. Nitekim, mi'râc gecesi, önce Allahü teâlâ selâm verdi. İki Müslümân, birbirine aynı ânda selâm verirse, her ikisinin de, birbirine cevâb vermesi farz olur. Birbirinden sonra selâm verirlerse, ikincinin verdiği selâm cevâb yerine geçer. Çok kimseye selâm verildiği zamân, bir kişi, hattâ bir çocuk cevâb verince, ötekiler vermese de olur.
Âdem aleyhisselâmdan, İbrâhim aleyhisselâma kadar, selâmlaşma, birbirine secde etmekle olurdu. Sonra, bunun yerine boynuna sarılmakla oldu. Muhammed aleyhisselâm zamânında, el ile müsâfeha sünnet oldu.
MÜSÂFEHA YAPMAK...
Süleymân Ebû Dâvüd Sicistâninin "rahmetullahi teâlâ aleyh" bildirdiği hadis-i şerifte, Ebû Zer Gıfâri "radıyallahü anh" buyuruyor ki: (Resûlullah "sallallahü aleyhi ve sellem" ile her karşılaştığımda, benimle müsâfeha ederdi). (Müsâfeha), iki kişinin, sağ elin avuç içlerini birbirine yapışdırıp, iki baş parmağın yanlarını birbirine değdirmesidir...