Nasipli Yahûdî İbni Heyyebân
"Medine'ye niçin yerleştim?"-Ey Yahûdi cemâati! Biliyor musunuz ben niçin ni'meti bol olan Şâm'ı terk edip de, kıtlık bulunan bu Medine şehrine gelip, burayı kendime vatan edindim!
Onlar; "Allah bilir" dediler.
Bunun üzerine dedi ki:
-Ben buraya şu sebeble geldim. İlâhi kitâblarda okudum ve anladım ki, âhir zamân Peygamberinin gelmesi yaklaşmıştır. Bu şehir Onun hicret yeri olacaktır. Dini burada kuvvet bulacaktır. Ümit ediyordum ki, Ona hizmetle ve tâbi olmakla şerefleneyim. Ona imân ederek dalâletten hidâyete kavuşayım. Fakat kesin olarak anladım ki, fırsat elvermedi! Ömrüm o zamâna yetmedi! Sakın, sakın! Gaflet etmeyiniz! Câhillik ve inâd yoluna gitmeyiniz. O Peygamberin zuhûru zamânı yaklaştı. Ona imân etmekte yarışanlardan olmağa çalışınız. Ona imân edip tâbi olarak, hidâyete erip, dalâletten kurtulunuz. O kendisine muhâlefet edenleri öldürecek, kadınlarını ve çocuklarını esir alacaktır. Bu durum Ona tâbi olmanıza engel olmasın. Zirâ O bu işle emr olunmuştur!
Beni Kureyza kuşatılmıştı!..
Ve o zamân geldi... Resûlullah "sallallahü aleyhi ve sellem" Beni Kureyza kabilesinin bulunduğu kaleyi kuşattı. Aralarından İbni Heyyebân'ın vasiyetini işitenler:
-Ey Kureyza oğulları! Bu İbni Heyyebân'ın haber verdiği peygamberdir, dediler.
Diğerleri "bu o değildir" dediler. Fakat vasiyeti işiten insaflılar, "Vallahi Odur" diyerek hemen kaleden aşağı inip imân ettiler. Cânlarını, mâllarını ve âilelerini kurtardılar...