Neccârzâde Sıddık Efendi

Neccârzâde Sıddık Efendi
Îmân, Resûl-i Ekrem efendimizin "sallallahü aleyhi ve sellem", Allahü teâlâ tarafından, Peygamber olarak, bütün insanlara getirdiği ve bildirdiği emirlerin hepsine i'timâd ve i'tikâd etmektir. Bu emirlerin, bilgilerin herhangi birine inanmamak veyâ şüphe etmek küfürdür. Çünkü, Resûle inanmamak veyâ i'timâd etmemek, Resûle yalancı demek olur. Yalancılık kusûrdur. Kusûru olan kimse, Peygamber olamaz.
[Îmân demek, (Nass)larda, ya'ni, Kur'ân-ı kerimde ve icmâ' ile ve zarûri olarak bilinen hadis-i şeriflerde açıkça bildirilen şeylerin hepsine, inanmak demektir. Burada (İcmâ') demek, Eshâb-ı kirâmın "rıdvânullahi teâlâ aleyhim ecma'in" söz birliği demektir. Bir şeyi, Eshâb-ı kirâm, söz birliği ile bildirmedi ise, Tâbi'inin söz birliği bu şey için icmâ' olur. Tâbi'in de bu şeyi söz birliği ile bildirmedi ise, Tebe-i tâbi'inin söz birliği ile bildirmeleri, bu şey için icmâ' olur. Çünkü, bu üç asrın âlimleri, ya'ni müctehidleri, hadis-i şerif ile övülmüştür. Bunlara (Selef-i sâlihin) denir...
Zarûri olarak bilinmek demek, her asırda, Müslümânların çoğunun işittikleri, yayılmış bilgi demektir. Bunları bilmemek özür olmaz... İcmâ' ile ve zarûri olarak bildirilmiş olan inanılacak ve yapılacak din bilgilerinde ictihâd yapmak câiz değildir. Çünkü, bunlara inanmayan kâfir olur. Bunlara inananlara (Mü'min) ve (Müslümân) denir. Bunlar, Muhammed aleyhisselâmın ümmeti olur...

YETMİŞİKİSİ YANILMIŞTIR!..
Muhammed aleyhisselâmın ümmetinden ba'zıları i'tikâdda ictihâd yaparak yetmişüç fırkaya ayrıldı. Kur'ân-ı kerimde ve hadis-i şeriflerde açıkça bildirilmemiş olan ve açık olanların da ma'nâları icmâ' ile ve zarûri olarak anlaşılmamış olan yapılacak işlerde ictihâd etmek câizdir. İnanılacak olan bilgilerde ictihâd hiç câiz değildir. Böyle bilgilerde ictihâd ederken yanılmak, küfür olmaz ise de, büyük günâh olur. Müslümânların yetmişüç fırkasından yetmişiki fırkası böyle yanılmış, doğru yoldan ayrılmış, (Bid'at sâhibi) olmuşlardır. Bunlar sapık inançlarının cezâsı olarak Cehenneme gireceklerdir. Fakat, Müslümân oldukları için, Cehennemde sonsuz kalmayacaklar, azâb gördükten sonra, çıkarılacaklardır...

Yaşayan Maşuktur, âşık Bir Ölüdür

Vehbi Tülek

Kalan Günlerinin Kıymetini Bil

Vehbi Tülek

Tamah Eden, Dâimâ Sıkıntı Içinde Yaşar!

Vehbi Tülek

İmândan Güzel Bir Nîmet Yoktur

Vehbi Tülek

Günah Işlemek, Ölümü Unutmanın Alâmetidir

Vehbi Tülek