Niyetsiz Sevap Yoktur
Cünüp kimse, bir akarsuya veya büyük havuza serinlemek için girse yahut yağmur altında kalıp bütün uzuvları ıslanmış olsa, cünüplükten çıkar, temiz olur. Zira maksat, yıkanmış olmaktır. Maksadın hâsıl olmasında, kasıtlı veya kasıtsız yapılması arasında bir fark yoktur. Yağmur altında kalan veya bir ırmağa düşen kimsenin, bütün vücudu ıslanırsa, abdesti de, guslü de sahih olur. Eğer ağzı ve burnu ıslanmamışsa sadece, ağzına ve burnuna su vermesi kâfi gelir.
Cünüp olduğunu unutarak yıkananın cünüplüğü kalkmış olur. Havuzda, nehirde, denizde, yağmur altında ıslanan, ağzını ve burnunu da yıkasa, abdest almış ve gusletmiş olur. Cünüp, denize dalıp çıkınca, sonra su içerse temiz olur. Yani, su içmesi ağzını yıkamak olur. Ama (Niyet edilmese de, abdest ve gusül sahih oluyormuş) diyerek niyeti terk etmemeli. Abdeste, gusle sevap alabilmek için niyet gerekir. Çünkü fıkıh kitaplarında buyuruluyor ki:
Herhangi bir kimse, gusle niyet etmeden yıkansa, cünüplükten temizlenirse de, guslü için, sevap hâsıl olmaz. Cünüp, gusle niyet etmezse, cünüplükten temizlenmiş olursa da, farz olan gusül sevabına kavuşamaz. Çünkü niyetsiz sevap yoktur. Abdestte ve gusülde niyet, Hanefi'de sünnetse de, diğer üç mezhepte farzdır. Mâliki veya Şâfii mezhebini, namazla ilgili bir iş için taklit eden Hanefi'nin de, gusülde ve abdestte niyet etmesi farzdır.
Gusülde, örülmemiş saçların her tarafını da yıkamak farzdır. Saçın uzun olması özür değildir. Sadece kadınların saçları örgülü ise, gusülde örgüyü çözmeleri gerekmez, ama örgülü değilse saçlarının her tarafını yıkamaları farzdır. Erkeğin saçları uzun olsa ve örse de, örgüsünü açması lazımdır. Kadınların saçlarını kazımaları yasak olduğu için, örgüyü çözmeleri affedildi. Erkeklerde ise, bu zaruret yoktur. Bunun için, erkeklerin örgülü saçı açıp yıkamaları lazımdır. Kadınların örgülü saçlarını açmamaları, erkeklerin örgüsünü açmamasına sebep olmuyor. Çünkü birincisinde zaruret ve harac birlikte vardır. Erkek saçında da harac varsa da, zaruret yoktur.