Nurlu Seyyid Muhammed Sâlih
Edep timsali bir zat idiSeyyid Sâlih hazretleri, muhabbet ve edep sâhibi bir zat idi. Verâsı ve takvâsı çoktu. Haramlardan şiddetle kaçar, şüpheli korkusuyla mubâhların fazlasını terk ederdi. Ekseri günleri oruçlu geçerdi. Gecelerini ibâdetle ihyâ eder, uykusunu öğleye yakın kaylûle yaparak alır, hem de sünnet-i şerife uyardı. Çok merhâmetli olup, hiç kimseyi incitmezdi. İnsanların Cehennemde yanmamaları için elinden gelen gayreti gösterir, Allahü teâlânın emirlerini bildirir, yasaklarından kaçınmalarını sağlardı. Gayr-i müslimlere dahi iyilik yapardı. Bu sebeple herkes tarafından sevilirdi...
Bu mübarek zat, 1865 (H.1281) senesinde hastalandı. Talebelerini toplayarak her biriyle vedâlaştı, helâlleşti. Vasiyetini bildirdi. Kabriyle ilgili olarak da; "Kabrimi ağabeyim Seyyid Tâhâ hazretlerinin kabr-i şerifinin ayak ucuna kazınız. Edebi gözetip kabirde de mübârek ayakları başımın üstüne gelecek şekilde olmasını sağlayın. Bizden sonra Seyyid Fehim'e tâbi olun" buyurdu. Sonra talebelerinin Kur'ân-ı kerim tilâvetleri arasında vefât edip, sevdiklerine kavuştu. Vasiyetini aynen yaptılar. Kabrini hocasının ayak ucuna kazdılar. Şimdi bu iki kabrin üç taşı vardır. Yâni Seyyid Tâhâ hazretlerinin kabrinin ayak ucundaki taş, Seyyid Sâlih hazretlerinin baş taşıdır
Girit'ten Brezilya'ya kadar...
Seyyid Muhammed Sâlih hazretlerinin vefâtından sonra yerine Seyyid Fehim-i Arvâsi hazretleri geçip vazifesini devâm ettirdi. Seyyid Muhammed Sâlih hazretlerinin halifelerinden Şeyh Azrâil, Girit'e oradan da Brezilya'ya hicret edip orada İslâmiyetin yayılması için çalıştı. Şeyh Azrâil'in kızı, Seyyid Fehim-i Arvâsi hazretlerinin zevcesi ve Seyyid Reşid Efendinin annesiydi...