O Kardeşiniz Esâretten Kurtuldu Şimdi Sevinin!
Câye denilen şehirde, Ebü'l-Hasan bin Alâl isminde, dînine bağlı ve emâneti koruyan bir zât vardı. Bir gün Şüsterî hazretlerinin talebelerine ders okuttuğu yere geldi ve onu ders okuturken buldu. Ebü'l-Hasan'ın ilmini ve talebeye öğretiş usûlünü çok beğendi. Ebü'l-Hasan'a ve talebelerine, Allahü teâlânın rızâsı için yirmi dirhem ve bâzı yiyecekler getirmeyi niyet etti. Daha sonra niyet ettiği şeylerin yarısını getirip aralarında taksim etmeyi ve diğer yarısını da sonra getirmeyi düşündü. O gece rüyâsında Peygamber Efendimizi (sallallahü aleyhi ve selem) yanında hazret-i Ebû Bekr ve Ali (radıyallahü anhüma) olduğu hâlde gördü. Ebü'l-Hasan bin Alâl, rüyâsında görmenin sevinciyle Resûlullah efendimize koştu ve; "Yâ Resûlallah, Allahü teâlâya benim için duâ buyurun!" diye arz edince, Resûlullah efendimiz hazret-i Ebû Bekr'e dönüp; "Ey Ebû Bekr, ver!" buyurdu. Hazret-i Ebû Bekr bir çöreği mübârek eliyle iki parçaya böldü ve yarısını Ebü'l-Hasan bin Alâl'a verdi. O esnâda Ebü'l-Hasan bin Alâl uyandı ve o çörek parçasını yanı başında buldu. Hemen hanımını ve çocuklarını uyandırdı ve rüyâsını anlattı. Ertesi gün Ebü'l-Hasan bin Alâl, Ali eş-Şüsterî'nin huzûruna, vermeyi kararlaştırdığı para ve yiyeceklerin yarısıyla geldi ve onları verdi. O zaman Ali eş-Şüsterî; "Ey Ebü'l-Hasan bin Alâl, biraz yakına gel. Eğer ilk önce getirmeyi niyet ettiklerinin hepsiyle gelseydin, çöreğin diğer yarısına da kavuşurdun" buyurdu...
Ünvân-üd-Diyâne adlı eserin yazarı şöyle anlatır:
Şüsterî, bir gün talebeleriyle yolculuğa çıktı. Daha önce sevdiklerinden Ahmed isminde bir zât esir düşmüştü. Bu yolculuk sırasında Ebü'l-Hasan hazretleri; "Ey Ahmed! Artık bize gel!" diye birkaç defâ yüksek sesle söyledi. Talebeleri bu sözleri işitince; "Efendim! Ahmed kimdir? Buralarda öyle birisi yoktur" dediler. Bunun üzerine Ebü'l-Hasan hazretleri; "Yarın inşâallah sizin kendisiyle sevineceğiniz kimse olacaktır" dedi...
Ertesi gün Kâbis denilen köye vardılar. O köye giderken, daha önce esârette olan kişi koşarak geldi. Ebü'l-Hasan, talebelerine "Haydi şimdi sevinin, bu kardeşinizle müsâfeha ediniz. O esâretten kurtulmuştur" dedi.