Oğullarını Da Sofraya Getir!

Oğullarını Da Sofraya Getir!
Bir gün Resûlullah Câbir bin Abdullah'ın "radıyallahü anh" evine teşrif ettiler. Hazret-i Câbir'in bir kuzusu vardı. Onu hemen kesip kebap yapmak için hazırladı. İki oğlu vardı. Büyük oğlu küçük oğluna, "babam kuzuyu nasıl kesti, gel sana göstereyim" dedi. Kardeşini bağlayıp bıçağı boğazına sürdü. Fakat, göstereyim derken, farkına varmadan kardeşini boğazlayıp ölümüne sebep oldu. Hazret-i Câbir'in hanımı, çocuklarının bu hâlini görünce, büyük oğlunu yakalamak için peşinden koştu. Çocuk korkusundan kaçayım derken, kendisini evin damından aşağı bıraktı ve düşüp öldü...
Kadın çocuklarının ölmesinden dolayı "feryat edip ağlarsam, Resûlullahın üzülmesine sebep olurum" diye düşünerek sabretti, hiç ses çıkarmadı. Çocuklarının ölüsü üzerine bir kilim örttü. Kendisi de belli etmemeye çalıştı. Fakat içi yanıyordu. Hazırlanan kebabı pişirdi. Kuzu kebabı Resûlullahın önüne getirilip, ikrâm edildi. O sırada Cebrâil aleyhisselâm geldi ve "Yâ Muhammed! Allahü teâlâ, Câbir'e oğullarını da sofraya getirmesini söylemenizi emir buyurdu" dedi. Resûlullah hazret-i Câbir'e, "oğullarını da sofraya getir" buyurdu. Dışarı çıkıp hanımına "çocuklar nerede, Resûlullah onların sofraya gelmelerini istiyor" dedi. Hanımı, "Resûlullaha onların burada olmadıklarını söyle" dedi. Hazret-i Câbir durumu arz edince, Resûlullah "Allahü teâlânın emridir. Onları muhakkak getirmen lâzımdır" buyurdu. Hazret-i Câbir tekrâr hanımının yanına varıp, "çocuklar nerede iseler mutlaka bulmamız lâzım. Allahü teâlânın emri böyle gelmiştir" dedi. Zavallı, çâresiz hanımı ağlayarak, "ey Câbir, oğulcuklarımızın ne olduğunu sana söylemeye tâkatim yok" dedi. Sonra ölü yatan çocuklarının üstündeki kilimi kaldırıp, onları gösterdi. Hazret-i Câbir iki oğlunun da ölmüş olduğunu görünce, ağlamaya başladı. O sırada Allahü teâlâ Cebrâil aleyhisselâmı Resûlullaha gönderip, çocukların başında duâ etmesini ve çocukları dirilteceğini bildirdi. Resûlullah kalkıp duâ etdi. Câbir bin Abdullah'ın her iki oğlu da Allahü teâlânın izniyle dirildi.

Merkebin Yükü Nedir Bir Sor Bakalım

Vehbi Tülek

İnsanlardan Bir Sıkıntı Gelirse, Affedin!

Vehbi Tülek

İlimleriyle Dalâlete Düşen Kimseler!

Vehbi Tülek

Yaşayan Maşuktur, âşık Bir Ölüdür

Vehbi Tülek

Kalan Günlerinin Kıymetini Bil

Vehbi Tülek