Ömer Baba

Ömer Baba
Resûlullah "sallallahü aleyhi ve sellem" Efendimiz zamânında insanlar üçe ayrıldı: İnanmayıp Resûlullaha karşı gelenler (Kâfir) oldu. İnanmayıp inanmış gibi görünenlere (Münâfık) denildi. İnananlara (Eshâb) denildi. Eshâb-ı kirâmın inanışları hep aynı idi. Kur'ân-ı kerimde ve hadis-i şeriflerde açıkça bildirilmiş işleri yapmakta da, birbirlerine uygun idiler. Kur'ân-ı kerimde ve hadis-i şeriflerde açık bildirilmemiş bir şeye inanmayı dinimiz emretmemiştir. Fen bilgilerinin çoğu böyledir. Bunlardan akla uygun olanlara inanılır. Açıkça emir veyâ yasak edilmemiş işler ise, böyle değildir. Böyle işleri yapıp yapmamakta, açıkça bildirilenlere benzetilmelerini, Allahü teâlâ, derin âlimlere emretmektedir.
Bu benzetmeyi yapabilecek derin âlimlere (Müctehid) denir. Bu benzetmek işine, (İctihâd) denir. Bir müctehidin ictihâd ederek elde ettiği bilgilerin hepsine, o müctehidin (Mezheb)i denir. Eshâb-ı kirâmın hepsi derin âlim, birer müctehid idiler. İslâmiyyet bilgilerinde, siyâset, idârecilik ve zamânlarının fen bilgilerinde ve tasavvuf ma'rifetlerinde birer deryâ idiler. Bu bilgilerinin hepsini, Resûlullahın mübârek cemâlini görmekle ve kalblere işleyen, rûhları çeken sözlerini işitmekle, az zamânda edindiler. Her birinin mezhebi vardı. Mezhebleri az veyâ çok farklı idi. Tâbi'inin ve Tebe'i tâbi'inin arasında da müctehidler vardı.

DÖRDÜ KİTAPLARA GEÇTİ
Bu müctehidlerin ve Eshâb-ı kirâmın mezheblerinden yalnız dördü kitaplara geçip, dünyânın her yerine yayıldı. Diğerlerinin mezhebleri unutuldu. Bu dört mezhebin imânları, Eshâb-ı kirâmın "radıyallahü teâlâ anhüm ecma'in" ortak olan imânıdır. Bunun için, dördüne de (Ehl-i sünnet) denir. Îmânları arasında esasta ayrılık yoktur. Birbirlerini din kardeşi bilirler. Birbirlerini severler. Birbirlerine uymayan işlerini de, zarûret olunca, birbirlerini taklid ederek yaparlar. Allahü teâlâ, mezheblerin böyle ayrı olmalarını istemiştir. Bu ayrılığın, Allahü teâlâ tarafından Müslümânlara rahmet olduğunu, Peygamberimiz haber vermiştir...

İlimleriyle Dalâlete Düşen Kimseler!

Vehbi Tülek

Yaşayan Maşuktur, âşık Bir Ölüdür

Vehbi Tülek

Kalan Günlerinin Kıymetini Bil

Vehbi Tülek

Tamah Eden, Dâimâ Sıkıntı Içinde Yaşar!

Vehbi Tülek

İmândan Güzel Bir Nîmet Yoktur

Vehbi Tülek