Ömer Ziyâeddîn Dağıstânî

Ömer Ziyâeddîn Dağıstânî

Büyük üstadımız, İmâm-ı Rabbâni hazretleri, ikinci cildin 60. mektûbunda buyuruyor ki: Merhametli kardeşim! İmâmlık, ya'ni halifelik bilgisi, dinimizin lüzûmlu [zarûri] bilgilerinden değildir. Yani (Üsûl-i din)den değildir. (Fürû'-i din)dendir. Zarûri lâzım olan, yani (Zarûriyyât-i din) başkadır. Onlar, (İ'tikâd) ve (Amel) bilgileridir. Yani, her şeyden önce, inanılacak bilgileri ve yapılacak vazifeleri öğrenmek lâzımdır. Zarûri bilgilerden birincisine (Kelâm ilmi), ikincisine (Fıkh ilmi) denir. Zarûri lâzım olanları bırakıp, (Fudûl)lerle uğraşmak, kıymetli ömrü, fâidesiz şeylere harc etmek olur. Hadis-i şerifte, (Allahü teâlânın, bir kulunu sevmemesinin alâmeti, onun mâ-lâ-ya'ni ile vakit geçirmesidir) buyuruldu. Halifelerle uğraşmak, zarûriyyât-i dinden ve üsûl-i dinden olsaydı, Allahü teâlâ, Resûlullahın vefâtından sonra kimin halife olacağını Kur'ân-ı kerimde açık olarak bildirirdi. Peygamberimiz "aleyhi ve alâ âlihissalevâtü vetteslimât" da, belli birinin halife olmasını emrederdi. Kur'ân-ı kerimde ve hadis-i şeriflerde, bu işe ehemmiyyet verilmediği için, halifeler üzerinde durmanın, üsûl-i dinden olmayıp, fudûl-i dinden olduğu anlaşılmaktadır.

İ'TİKÂD DÜZGÜN OLMAZSA!

Mâ-lâ-ya'ni ile vakit geçirenler, fudûl ile uğraşsınlar. Zarûriyyât-ı dinden olan bilgiler o kadar çoktur ki, insan fudûl ile uğraşmaya vakit bulamaz. Her şeyden önce, i'tikâdı düzeltmek lâzımdır. Peygamberimizin "aleyhi ve alâ âlihissalevâtü vetteslimât" Allahü teâlâdan getirdiği bilgilerden zarûret ve tevâtür yolu ile bizlere gelmiş olanları öğrenip inanmalıyız! Böylece, haşra [yani, hesâb yerinde toplanmaya] ve neşre [yani, hesaptan sonra, Cennete veyâ Cehenneme dağılmaya] ve sonsuz azaplara ve sevaplara ve bunlar gibi bilgilerin doğru olduklarına ve hiç şübhe olmadığına inanmak lâzımdır. Bunlara i'tikâd olmazsa, kıyâmette kurtuluş olamaz...

İlimleriyle Dalâlete Düşen Kimseler!

Vehbi Tülek

Yaşayan Maşuktur, âşık Bir Ölüdür

Vehbi Tülek

Kalan Günlerinin Kıymetini Bil

Vehbi Tülek

Tamah Eden, Dâimâ Sıkıntı Içinde Yaşar!

Vehbi Tülek

İmândan Güzel Bir Nîmet Yoktur

Vehbi Tülek