Onun Bir Hafta Ömrü Kaldı
"SEN KENDİ NEFSİNE BAK!.."Ey Behâeddin! Sen babanı inkâr edenleri bırak da, kendi nefsini yola getir. Sakın ucb ve kibir hastalığına yakalanmayasın. Herkes yaya yürürken, sen binek üzerindesin. Bu kadarcık gönül yüksekliği, insanı ucba; kendini beğenmeye götürür, nefsinin ve şeytanın eline düşürür. Onlara hizmet ettirir..."
Mevlânâ hazretleri vefât ettikten bir hafta sonra, onun halifesi, vekili olan Hüsâmeddin Çelebi, talebeleriyle birlikte Sultan Veled'e gelerek; "Artık bizleri irşâd etmeye ilim öğretmeye başlamanızı istirhâm etmeye geldik. Zira, mübârek hocamız Mevlânâ'ya lâyık halife olacak ancak siz varsınız." dedi. Bu şekilde hocasına ve oğluna sadâkatini ve muhabbetini arz eyledi. Babasının halifesinden bu göz yaşartıcı sözleri işiten Sultan Veled hazretleri;
"Canım efendim! Siz, muhterem babamın sağlığında onun halifesi idiniz. Vefâtından önce sorulduğunda, sizi, kendisine halife bıraktığını buyurmuştu. Bu sebeple siz, bizim hocamızsınız. Bu vazife size verilmiştir. Başta kendim ve oğlum Ârif Çelebi size tâbiyiz" dedi. Bu sözler üzerine, Hüsâmeddin Çelebi, 683 (m. 1284) senesinde vefât edinceye kadar talebeleri irşâd eyledi. Ondan sonra, yerine Sultan Veled halife, vekil olup, bu vazifeyi üstlendi...
GAİBDEN GELEN OK!..
Sultan Veled zamânında, Mustafa isminde zâlim bir kimse vardı. Malı, mülkü ve akrabâlarının çok olmasından istifâde ederek, bazı kimselere eziyet ederdi. Bunu Sultan Veled'e şikâyet eylediler. Sultan Veled onu huzûruna çağırıp nasihat ettiğinde, kaba sözlerle i'tirâz etti. Mustafa'nın bu kaba sözlerine sükût eden Sultan Veled hazretleri, o çıkınca; "Bir hafta ömrü kaldığı hâlde, hâlâ yiğitlik taslayıp sıhhatine güveniyor" buyurdu. Mustafa, dergâhtan çıkıp evine giderken, nereden geldiği belli olmayan bir ok, göğsüne saplandı. Bir hafta sonra da öldü.