Onun Yanındakilere Müjdeler Olsun

Onun Yanındakilere Müjdeler Olsun
Hâce Bâki-billah, Mâverâünnehr'e giderken, Hindistan'da bulunan birçok talebesine Şeyh İlâhdâd'ın hizmetinde ve sohbetinde bulunmalarını emir buyurmuştu. Bu sefere çıkmadan birkaç gün evvel yakın talebelerinden birine yazdığı bir mektuptan bu husus açıkça anlaşılmakta olup; özetle şöyledir:
"Birkaç gün sonra gitmeyi ümit ediyorum. Şeyh İlâhdâd hazretleri kendilerine bir yer tayin edip, orada bulunsun ve kalsın. Onun yanında bulunanlara müjdeler olsun ki, büyük kurtuluşa kavuştular.
Dayanılmayan yara, çekilmeyen bir derdi/İşte, ben bunları kendime beğendim gitti./Her kim ona hizmet etme şerefine kavuşursa, hakiki saadete ulaşmıştır./Allahü teâlânın izzetine yemin ederim ki, bunu lâf olsun diye zorla söylemiyorum.
.....
Aranan hazineden, bir nişan verdim sana/Belki sen kavuşursun, biz varamadıksa da..."
Hazret-i Hâce o bereketli seferden döndükten sonra, Şeyh İlâhdâd; tam bir bağlılık, kırıklık, kendini kusurlu görmek ve tam bir hasret ile Hâce'nin hizmetlerine koyuldu. Misâfirlerin suyunu ve yemeğini temin etmeyi ve hocasının melekler dergâhı olan hânegâhındaki hizmetleri yapmayı üzerine aldı. Bütün bu zâhiri hizmetleri yanında, kalp hâllerinden ve zikrinden bir an bile gâfil olmadı. Böylece yüksek üstâdlarının husûsi teveccühleriyle, lâyık olduğu nisbetlere, yüksek derece ve hâllere kavuştu. Şeyh İlâhdâd, zamanının makbullerinden evliyâlık yolunun kemâlâtına, üstünlüklerine kavuşanlardan idi. Bununla beraber, kendini yok ve hiç bilme ve inkisara, yani gönül kırıklığına sahip idi. Yüksek üstadı Hâce Bâki-billah hazretlerine olan muhabbeti ve bağlılığı ve hocasının yüksekliğini anlamaktaki yakini, derecesi pek yüksek idi. Hocasının feyiz ve nûr saçılan türbesinde bulunup, hizmet edenlerden duâ talep ederdi. Hâce Hüsâmeddin Ahmed, Hâce Bâki-billah'ın en yüksek talebelerinden ve İmâm-ı Rabbâni hazretlerinin büyüklüğünü herkesten iyi bilenlerden idi. Bu yüksekliğine rağmen, hizmetinde bulunmak kendisine talebe olmak için bir kimse gelse, onu Şeyh İlâhdâd'ın huzûruna gönderirdi. Bu iki mübârek zât birbirlerini çok sever ve hürmet ederlerdi...

İnsanlardan Bir Sıkıntı Gelirse, Affedin!

Vehbi Tülek

İlimleriyle Dalâlete Düşen Kimseler!

Vehbi Tülek

Yaşayan Maşuktur, âşık Bir Ölüdür

Vehbi Tülek

Kalan Günlerinin Kıymetini Bil

Vehbi Tülek

Tamah Eden, Dâimâ Sıkıntı Içinde Yaşar!

Vehbi Tülek