Özdemirğlu Osman Paşa
On yedi kale fethetti...Daha sonra İstanbul'a dönen Özdemiroğlu, bir müddet bazı sancak ve eyâlet valiliklerinde hizmet ettikten sonra Diyarbakır Beylerbeyi oldu ve İran Serdarı tayin edilen Lala Mustafa Paşanın maiyyetine verilmiş ve Şirvan'ın işgali üzerine vezirlikle Şirvan Beylerbeyi olmuştur. Özdemiroğlu Osman Paşa, burada iken İran kumandanlarından Oruç Han, İmamkulu Han ve Şehzade Hamza Mirza ile yaptığı müthiş muharebelerde az bir kuvvetle galip gelmiş ve o bölgede elde ettiği 17 kalenin anahtarlarını İstanbul'a göndermiştir.
Özdemiroğlu bundan sonra Şirvan'ı kuvvetlendirerek 1583'te Kuzey Kafkasya'dan Kuban, Kere Boğazı yoluyla İstanbul'a gelirken Kefe'de bulunduğu sırada muhalefete kalkan Kırım Hanı Mehmed Giray ile 37 gün harp ederek onu bertaraf etmeye muvaffak olduktan sonra Kılıç Ali Paşa'nın Kefe'ye getirdiği kadırgalara binerek İstanbul'a gelmiş ve "İkinci Vezir" makamına oturduktan sonra Siyavuş Paşa'nın yerine Vezir-i âzam olmuştur (1584).
"Serdarlığa Sinan Paşa layıktır"
Osman Paşa, vezir-i âzam oluşundan 1 ay sonra İran Seferine hareket ederek Çağalazade Sinan Paşa kumandasıyla sevk ettiği kuvvetlerle İranlılara karşı kazandığı muvaffakiyet üzerine Tebriz'i zabtedip iyice tahkim ile asker koymuş ve bir müddet sonra da devam etmekte olan hastalığı neticesinde Tebriz'de vefat etmiştir (993 Zilhicce 1585 Aralık). Ölümünde altmış yaşında idi. Osman Paşa İstanbul'da Yavuz Selim Mahallesinde bir medrese yaptırmış ve daha sonra Kösem Valide Sultan buraya bir minare ilâve ederek camiye çevirmiştir.
Özdemiroğlu vefat ederken; "Serdarlık vazifesine Çağalazade Sinan Paşa layıktır. Ona verimesini vasiyet ediyorum" demiş ve bu vasiyeti yerine getirilmiştir.