Bu söze alaylı bir kahkaha atan kumandan, "Ateşte yanmadığına ve suda boğulmadığına göre kazanda da pişmemen gerekir" der. Derviş Mehmed buna karşılık: "Pişmemişler Celveti olamazlar. Biz elhamdülillah pişmişiz. Tekrar pişmeyiz. Fakat sizin ulularınızdan bu mertebede bir kimse var mıdır?" diye sorar. Bunun üzerine Rus kumandanı, yanında bulunan Başpiskoposa dönerek: " Bizde de bunun gibi manevi olgunluğa erişmiş kimseler var mıdır?" der. Başpiskopos: "Bizde de böyle altı tane papaz vardır" der. Kumandan, hemen o papazları çağırtır ve meydana yedi tane büyük kazan kurulur. İçine su doldurulan kazanların altlarına odun yığılarak ateşlenir. Sonra da Derviş Mehmed ile papazlara kazanlara girmeleri söylenir. Aradan saatler geçer. Kazanların kapakları kaldırıldığında papazların tamamen haşlanmış, hatta erimiş olmasına rağmen Derviş Mehmed, Rus kumandanı ve askerlerinin şaşkın bakışları arasında sapasağlam kazandan çıkar. Ne söyleyeceğini bilemeyen Rus kumandanı Derviş Mehmed'i serbest bırakır.