Pişmanlık Duyarak Iman Eden Yahudi
Bir gün toprakla oynayıp bâzen gülen bâzan ağlayan bir çocuğa rastladım. Önce çocuğa selâm vermek istedim. Fakat kibirden selâm vermedim. Hemen nefsime; "Ey nefis! Peygamber efendimiz büyüklere de küçüklere de selâm verirdi" diyerek çocuğa selâm verdim. Çocuk; "Ve aleyküm selâm, ey Mâlik bin Dinâr!" diye cevap verdi. Hayret içinde kalarak çocuğa; "Sen beni hiç görmediğin hâlde nasıl tanıdın?" diye sordum. Çocuk; "Ruhlar âleminde benim rûhumla senin rûhun karşılaştı. Orada bizi Allahü teâlâ karşılaştırdı" dedi. Çocuğa; "Akıl ile nefs arasında ne fark var?" diye sorunca, çocuk; "Nefsin seni selâmdan menetti. Aklın ise seni selâm vermeye teşvik etti" diye cevap verdi. "Sen neden toprakla oynuyorsun?" diye sordum. Çocuk; "Topraktan yaratıldık, yine toprağa karışacağız" dedi. Ben yine; "Seni bâzen ağlarken, bâzen gülerken görüyorum. Sebebi nedir?" diye sordum. "Rabbimin azâb edeceğini hatırladığım zaman ağlıyorum. Rahmetini hatırladığım zamansa tebessüm ediyorum" dedi.
"Ey oğul! Senin hangi günâhın var ki ağlıyorsun?" diye sorunca, çocuk; "Ey Mâlik! Böyle söyleme. Zirâ ben, anam ateş yakarken, küçük odun olmadan, büyüklerin tutuşmadığını gördüm" diye cevap verdi...
Mâlik bin Dinâr hazretlerinin Yahûdi bir komşusu vardı. Yahûdi evinin helâ çukurunu düşmanlık olsun diye Mâlik hazretlerinin evinin yanına yaptı. Zamanla sızıntı ve pis koku Mâlik hazretlerinin evine sirâyet etti. O her gün sızıntıyı temizler ve pis kokuyu gidermek için güzel kokulu şeyler yakardı. Yahûdi, Mâlik hazretlerinin rahatsız olduğunu anladı. Fakat beklediği şikâyet gelmeyince, çok hayret etti. Bir gün Mâlik hazretlerinin evine gitti. Pis kokuyu duyunca; "Bu ne?" dedi. O; "Kokulu şeyler yakıyorum" dedi. Yahûdi; "Hayır bu lağım kokusu. Bak duvardan sızıyor. Niye bana söylemiyorsun?" dedi. Mâlik hazretleri; "Eğer söyleseydim, üzülebilirdin. Bizim dinimizde komşuyu üzmek ve eziyet yoktur. Kavga ve gürültü de olmaz" buyurdu...
Yahûdi, bu sözler karşısında sarsıldı ve; "Bugüne kadar size düşmandım. Şimdi dininize hayran oldum. Böyle hükümler ancak İslâm dininde olur. Ey Mâlik! Îmân etmek istiyorum" dedi ve Kelime-i şehâdet getirip Müslüman oldu.