“Karanlık gecelerde uzun süre kıyamda durmak sebebiyle ayakları şişerek dayanamayacak hâle gelinceye kadar ihyâ eden (ibadetle geçiren) âlemlerin övünç kaynağı Resûl-ü Zîşân'ın (sallallâhü aleyhi ve sellem) sünnetine -onu terk ederek- zulmettim.”
“O Resûlullah açlıktan dolayı karnına taş bağladı ve yanlarındaki mübarek cildini taş altında toplayıp büktü.”
“Altından olan yüksek dağlar, onun varlığından şereflenmek ve değer görmek için Resûlullaha gelip giderek kıymetli madenlerini arz eylediler. Fakat o Resûlullah onlara rağbet etmemekle daha yücelik gösterdi.”
“Resûlullâh’ın zâhirde ihtiyaç içerisinde bulunması O’nun, altından dağları reddetmesini kuvvetlendirip zühd ve takvâsını takviye etti. Çünkü ihtiyaçlar, peygamberlere mahsus sıfatlardan olan ‘İsmet’ ve ‘İstikâmet’e galebe edemez.”
“Bilinen dünyalıklar, Âlemlerin Sultanı olan Resûlullahı dünya ve dünyalıklara meyil ve muhabbete nasıl çağırır? O olmasaydı dünya yokluktan çıkıp var olmayacaktı.”
“Resûlullah, dünyâ ve ahiretin, ins ve cinnin, Arap ve Acem’den oluşan iki fırkanın ve bütün varlıkların seyyidi ve Efendisi’dir.”
“Resûlullah, iyilikleri emir ve tavsiye edici, fenalıklardan da yasaklayıcı ve sakındırıcıdır. Şöyle ki: Evet ve hayır gibi emir ve yasakları bildirmekte O’ndan daha doğru ve gerçekçi kimse yoktur.”
“O Resûlullah, Allahü tealanın öyle bir sevgilisidir ki, hücum ve ihata eden her bir korku için O’nun şefâati umulur.”
“O, Resûlullah, insanları Yüce Allah’ın dinine davet eylemiştir. O’nun dinine sarılanlar, kopmayan sağlam bir ipe yapışmışlardır.”
“Bütün insanların ve cinnîlerin efendisi ve yücesi olan Hazret-i Muhammed, gerek şekil ve fizikî görünüm gibi yaratılış ve gerekse ahlâkî ve rûhî hususlarda diğer peygamberlerin tamamından üstündür. Diğer peygamberler, ilim ve keremde O’na yaklaşamadılar.”
“Peygamberlerin hepsi, Resûlullahın dergâhından bir avuç, yahut hikmet ve fazilet yağmurlarından bir yudum su istemektedirler.”