Resulullah Aşkıyla Medîne Yollarına Düşen Zat
Ebû Müslim hazretleri, mescidden evine döndüğü zaman evine yaklaşınca; "Allahü ekber" diyerek geldiğini haber verirdi. İçeriden hanımı da aynı şekilde söylerdi. Kapıya kadar ve kapı önünde olmak üzere üç defâ böyle söyler ve cevap alırdı. İçeri girince hanımı karşılar paltosunu ve ayakkabılarını alır, sonra da sofra hazırlardı...
Bir gün gene aynı şekilde tekbir getirerek evinin kapısına geldi. Fakat içeriden hiç cevap gelmedi. İçeri girince hanımı karşılamadı. Lamba yakılmamıştı. Hanımı suratı asık bir hâlde bir köşeye oturmuştu. "Sana ne oldu ki böyle üzgün bir haldesin?" deyince, hanımı; "Sen halife hazret-i Muâviye tarafından sevilen sayılan birisisin. Hâlbuki bizim bir hizmetçimiz yok! Eğer ondan istesen sana bir hizmetçi verir" dedi. Bunun üzerine üzülüp; "Allah'ım hanımın fikrini kim karıştırdı ise, gözlerini kör et" dedi. O gün hanımının yanına bir kadın gelmişti ve ona; "Senin kocan halife tarafından sevilen birisidir. Kocana söylesen sizin için halifeden bir hizmetçi ister o da verir ve rahat edersiniz" demişti...
Bu sözleri söyleyip giden kadın o gece evinde otururken âniden lambayı neden söndürdünüz? dedi. Yanında bulunanlar; "Hayır söndürmedik. Lamba yanıyor." dediler. Kadın gözlerinin âmâ olduğunun farkına vardı. O gün Ebû Müslim Havlâni hazretlerinin hanımının kafasını karıştırdığını bu sebeple o mübârek zâtı üzdüğünü anladı. Hatâsını anlar anlamaz Ebû Müslim Havlâni hazretlerinin kapısına gitti. Ağlayarak özür diledi ve gözlerinin açılması için duâ etmesini yalvararak istedi. Özrünü kabul edip affetti ve gözlerinin yeniden görmesi için duâ etti. O anda kadının gözleri görmeye başladı.