Resûlullah'ın Sözleri Rûhları Cezbederdi
Resûlullah "sallallahü aleyhi ve sellem" efendimizin, görünen bütün uzuvlarının şekli, sıfatları, güzel huyları, hayâtı, bütün incelikleri ile çok geniş ve açık olarak, âlimler tarafından vesikaları ile yazılmıştır. Bunlara siyer kitapları denir. Bu kitaplarda efendimizin Hilye-i şerifi şöyle anlatılır:
Fahr-i kâinâtın mübârek yüzü ve bütün azâ-i şerifesi ve mübârek sesi, bütün insanların yüzlerinden ve azâsından ve seslerinden güzel idi. Mübârek yüzü, bir miktâr yuvarlak idi. Neşeli olduğu zamanda, mübârek yüzü ay gibi nûrlanırdı. Sevindiği, mübârek alnından belli olurdu. Resûlullah gündüz nasıl görürse, gece dahi öyle görürdü. Önünde olanları gördüğü gibi, arkasında olanları dahi görürdü. Bunu ispât eden yüzlerce hâdise, kitâplarda yazılıdır. Gözde görmek halk eden Allahü teâlâ, diğer uzuvda dahi halk etmeye kâdirdir.
Yana ve geriye bakacağı zaman, bütün bedeni ile dönüp bakardı. Yeryüzüne nazarı, semâya bakmasından ziyâde idi. Mübârek gözleri büyük idi. Mübârek kirpikleri uzun idi. Mübârek gözlerinde bir miktar kırmızılık vardı. Mübârek gözlerinin karası gâyet siyah idi. Fahr-i âlemin alnı açık idi. Mübârek kaşları ince idi. Kaşları arası açık idi. İki kaşı arasında olan damar, hiddetlenince kabarır idi. Mübârek burnu gâyet güzel olup, orta yeri bir miktâr yüksek idi. Mübârek başı büyük idi. Mübârek ağzı küçük değildi. Mübârek dişleri beyaz idi. Mübârek ön dişleri seyrek idi. Söz söylediği zamanda, sanki dişleri arasından nûr çıkardı. Allahü teâlânın kulları arasında ondan daha fasih ve tatlı sözlü kimse görülmedi. Mübârek sözleri gâyet kolay anlaşılır, gönülleri alırdı ve rûhları cezbederdi. Söz söylediği zaman, kelimeleri inci gibi dizilirdi. Bir kimse saymak istese, kelimeleri sayılmak mümkün idi. Bazen iyi anlaşılması için, üç kere tekrâr ederdi. Cennette Muhammed aleyhisselâm gibi konuşulacaktır. Mübârek sesi, kimsenin sesinin yetişemediği yere yetişirdi.