Sâkıb Dede

Sâkıb Dede

Allahü teâlâ, herkese, tevekkülü emreylemiştir. (Tevekkül imânın şartıdır) meâlindeki âyet-i kerime, bu emirlerden biridir. Sûre-i Mâidede, (Eğer imânınız varsa, Allahü teâlâya tevekkül ediniz!), sûre-i İmrânda, (Allahü teâlâ, tevekkül edenleri elbette sever) meâllerinde dahâ nice âyet-i kerime vardır.

Resûlullah "sallallahü aleyhi ve sellem" buyuruyor ki: (Ümmetimden bir kısmını, bana gösterdiler. Dağları, sahrâları doldurmuşlardı. Böyle çok olduklarına şaştım ve sevindim. Sevindin mi, dediler, evet dedim. Bunlardan ancak yetmişbin adedi hesâbsız Cennete girer dediler. Bunlar hangileridir diye sordum. İşlerine sihir, büyü, dağlamak, fal karıştırmayıp, Allahü teâlâdan başkasına, tevekkül ve i'timâd etmeyenlerdir buyuruldu). Dinleyenler arasında Ukâşe "radıyallahü anh", ayağa kalkıp, (Yâ Resûlallah! Duâ buyur da, onlardan olayım) deyince, (Yâ Rabbi! Bunu onlardan eyle!) buyurdu. Biri kalkıp, aynı duâyı isteyince, (Ukâşe senden çabuk davrandı) buyurdu.

KUŞLAR GİBİ!..

Bir hadis-i şerifte, (Allahü teâlâya tam tevekkül etseydiniz, kuşların rızkını verdiği gibi, size de gönderirdi. Kuşlar, sabâh mideleri boş, aç gider. Akşam mideleri dolmuş, doymuş olarak döner) buyurdu. İbrâhim aleyhisselâmı mancınığa koyup, ateşe atarlarken (Hasbiyallah ve ni'melvekil), ya'ni (Bana Allahım yetişir. O iyi vekil, yardımcıdır) dedi. Ateşe düşerken, Cebrâil "aleyhisselâm" gelip, (Bir dileğin var mı?) dedikte, (Var, amma sana değil) dedi. Böylece (Hasbiyallah) sözünün eri olduğunu gösterdi. Bunun için Vennecmi sûresinde, (Sözünün eri olan İbrâhim) meâlindeki âyet-i kerime ile medh buyuruldu...

İlimleriyle Dalâlete Düşen Kimseler!

Vehbi Tülek

Yaşayan Maşuktur, âşık Bir Ölüdür

Vehbi Tülek

Kalan Günlerinin Kıymetini Bil

Vehbi Tülek

Tamah Eden, Dâimâ Sıkıntı Içinde Yaşar!

Vehbi Tülek

İmândan Güzel Bir Nîmet Yoktur

Vehbi Tülek