Şefaati Seçtim Ve Size Haber Vermek Istedim

Şefaati Seçtim Ve Size Haber Vermek Istedim
Ebû Mûsâ-el-eş'ari'den "radıyallahü anh" nakledilmiştir. Biz mescidde, Resûlullah efendimizin "sallallahü aleyhi ve sellem" huzûrunda oturmuştuk. Habibullahı vahiy ağırlığı kapladı. Mübârek başını bir sâat aşağı saldı. Sonra bize haber vermek için başını kaldırdı. İkinci ve sonra üçüncü kere yine vahiy ağırlığı hâsıl oldu. Yine mübârek başını saldı. Sonra, haber vermek için başını kaldırdı. Dördüncü kerre yine vahiy ağırlığı kapladı. Yine mubârek başını saldı. Sonra mübârek başını kaldırıp, secdeye vardı. Biz de onunla berâber secdeye vardık. Secdeyi uzattı. Mübârek başını secdeden kaldırdı. Biz;
"Yâ Resûlallah! Size gelen bu dört vahiyden bize haber verir misiniz?" dedik. Buyurdular ki:
(Bana Cebrâil aleyhisselâm, evvelki gelişinde dedi ki: Allahü teâlâ sana selâm söyledi ve buyurdu ki: Yâ Muhammed! Ümmetinin üçte birinin azap ve hesap görmeden Cennete girmesini mi istersin, yoksa bütün günâhkârlarına şefaat etmeyi mi istersin! Cebrâil aleyhisselâm, benden yana işâret etti. Şefaati seçtim. Sonra Cebrâil aleyhisselâm gidince size haber vermek istedim. Yine geldi. Dedi ki:
"Rabbil'âlemin sana selâm söyler ve buyurur ki: Ey Habibim! Ümmetinin yarısının hesapsız ve azapsız, Cennete girmesini mi istersin, yoksa ümmetinin bütün günâhkârlarına şefaat etmeyi mi istersin? Ben şefaati seçtim ve size haber vermek istedim. Yine geldi. Dedi ki:
"Rabbil'âlemin sana selâm söyledi ve buyurdu ki: Ey Habibim! Ümmetinin üçte ikisinin hesap ve azap olunmadan Cennete girmesini mi istersin. Yoksa ümmetinin bütün günâhkârlarına şefaat etmeyi mi istersin. Ben şefaati seçtim ve size haber vermek istedim. Yine geldi ve dedi ki: Muhakkak Rabbin sana selâm söyler ve buyurur ki: [Vedduhâ sûresi 5. ve Tâhâ sûresi 130. âyet-i kerimesinin bir kısmını okudu. Meâl-i şerifi]
(Yâ Muhammed! Onlar bana ve sana imân getirseler ve beş vakit namâzı kılsalar, farzları edâ etseler ve senin sünnetini yerine getirseler, sen râzı oluncaya kadar şefaat etmene izin veririm.) Resûlullah efendimiz buyurdu ki: (Bana kâfi gelir, bana kâfi gelir!)

Tasavvufun Hakîkatinden Gâfil Olandan Sakın!

Vehbi Tülek

Mescid Yapmanın Ve Tâmir Etmenin Fazîleti

Vehbi Tülek

El Helâl Kârda, Gönül Ise Hakîkî Yârdadır

Vehbi Tülek

Gelen Belalara Sabırlı Hatta Şükredici Olmalı

Vehbi Tülek

Kişiyle Alay Etmenin Sonu Pişmanlıktır

Vehbi Tülek