Muhyiddîn-i Arabî hazretleri “Ârifin niyeti, maksadı olmaz” buyuruyor. İslâm âlimleri bu cümleyi şöyle açıklamaktadırlar: “Allahü teâlâyı tanıyan kimse, belâdan kurtulmak için bir şeye başvurmaz demektir. Çünkü, dert ve belâların sevgiliden geldiğini, O'nun dileği olduğunu bilmektedir. Dostun gönderdiği şeyden ayrılmak ister mi ve o şeyin geri gitmesini özler mi? Evet duâ ederek, gitmesini söyler. Fakat, duâ etmeğe emrolunduğu için, bu emre uymaktadır. Yoksa, gitmesini hiç istemez. O'ndan gelen her şeyi de sever, hepsi kendine tatlı gelir. Evet, çünkü sevgilinin düşmanlığı, düşmanlar içindir. Dostlarına düşmanlığı, görünüştedir. Bu ise merhametini, acımasını bildirmektedir. Böyle düşman görünmesinin, sevene nice faydaları vardır, bu anlatılmakla bitmez. Bundan başka, dostlarına düşmanlık gibi görünen işler yapması, bunlara inanmayanları harap etmekte, onların belâlarına sebep olmaktadır."
“Gösteriş bulunan her amel, makbûl değildir. Zîrâ Hak teâlâ; “Sâlih ameli kabûl ederim” buyuruyor. Her kim yaptığı ameli gösteriş niyetiyle yaparsa, onun ameli Allahü teâlânın huzûruna ulaşmaz. Yapanın yanında kalır.”
“Ey kişi, evliyânın sohbetinde bulun. Eğer onların sana hiç faydası yok ise de, kıyâmet gününde senin ellerinden tutarlar. Kendilerine arkadaş olanların, dünyâda da musîbet yükünü yüklenirler. Üzüntü ve hüzünlerini paylaşırlar.”
"Seher vakitlerinde ağlamayı ve istigfâr etmeyi ganîmet bilip, en büyük iş olarak addetmelidir."
"Seher vaktinde uyanık olmayı mümkün olduğu kadar elden bırakmamalı ve ağlayarak namaz kılıp istigfâr etmeyi ganîmet bilmelidir."
"İslâmiyete uymadıkça, hiçbir vakit mârifet-i ilâhî hâsıl olmaz."
"Mîde ve nâmusunun iffetini korumak kadar faziletli ibâdet yoktur."
"Dünyâda insana en iyi yardımcı, din kardeşlerine iyiliktir."
Îsâ aleyhisselâm; "Katığım açlık, şiârım korku, bineğim iki ayağım, elbisem yün, ışığım ay, yemeğim ve meyvem yerden bitenler. Yanımda hiçbir şey olmadan sabahlar ve akşamlarım. Yeryüzünde benden zengin kimse yoktur" buyurmuştur.