Selçuklu Sultanı Alparslan
Anadolu kapılarını açtı...Sultan Alparslan, yaptığı fetihlerle devletin sınırlarını batıya doğru genişletti. Bizans İmparatoru Romanos Diogenes ile 26 Ağustos 1071'de Malazgirt'te yaptığı savaşı kazanarak Anadolu kapılarını Türklere açtı. Türk tarihinin dönüm noktası kabul edilen bu zafer, Alparslan'ı Türk tarihin en büyük hükümdarlarından biri yaptı.
Sultan Alparslan, Malazgirt Zaferinden sonra 1072 senesinde çok sayıda atlı ile Maveraünnehr'e doğru sefere çıktı. Türkleri bir bayrak altında toplamak istiyordu. Ordunun başında Buhara'ya yaklaştı. Amuderya Nehri üzerinde bulunan Hana Kalesini muhasara etti. Kale komutanı, Batıni bozuk fırkasına mensup Yusuf el-Harezmi, kalenin fazla dayanamayacağını anladı ve teslim olacağını bildirdi. Hain Yusuf, Alparslan'ın huzuruna çıkarıldığı sırada hücum edip, hançer ile yaraladı. Yusuf'un cezasını anında verdiler. Fakat Sultan Alparslan da aldığı yaralardan kurtulamadı...
Rey şehrinde defnedildi...
Yaralanmasının dördüncü günü, 25 Ekim 1072 tarihinde; "Her ne zaman düşman üzerine azmetsem, Allahü tealaya sığınır, O'ndan yardım isterdim. Dün bir tepe üzerine çıktığımda, askerimin çokluğundan, ordumun büyüklüğünden bana, ayağımın altındaki dağ sallanıyor gibi geldi. 'Ben, dünyanın hükümdarıyım. Bana kim galip gelebilir?' diye düşündüm. İşte bunun neticesi olarak, cenab-ı Hak, aciz bir kulu ile beni cezalandırdı. Kalbimden geçen bu düşünceden ve daha önce işlemiş olduğum hata ve kusurlarımdan dolayı Allahü tealadan af diliyor, tövbe ediyorum. La ilahe illallah Muhammedün resulullah" diyerek şehid oldu.
Sultan Alparslan, Tahran yakınlarındaki Rey şehrinde defnedildi...