Sen Cenaze Yıkar Mısın? Yarın Bak Neler Olacak

Ebû Osman el-Yuneynî’nin vefatı şöyle anlatılır: “Ebû Osman hazretleri bir cuma günü yıkanmak üzere hamama gitti. Cuma namazı için gusül abdesti aldı. Sonra camiye gelip cuma namazını kıldı. Sonra Dâvûd ismindeki müezzine; “Yâ Dâvûdî sen cenaze yıkar mısın? Yarın bak neler olacak” dedi. Bundan müezzin bir şey anlamadı ve “Efendim! Biz sizin emrinizdeyiz” dedi. Ebû Osman el-Yuneynî, oradan ayrılıp dergâhına geldi. Talebelerini, her zaman altında oturduğu ağacın yanına çağırdı ve onlara; “Beni, buraya defnedin” diye vasiyet etti. O gece bütün talebeleriyle sohbet etti ve onlara ayrı ayrı dua etti.
Onlardan birisi: “Ey Allahü teâlânın dostu! Falanca, sizin için falan yerden bir miktar güzel su getirmiş, içer misiniz?” deyince, Abdullah el-Yuneynî, o suyu alıp içti. Artan bir miktarı ile abdest aldı. Sabah namazını cemaatle kıldıktan sonra, her zaman çıktığı minderin üzerine çıkıp, kıbleye doğru bağdaş kurup oturdu. Her zaman olduğu gibi tesbihi elinde idi. O hâlde hiç kimse ile konuşmadı. Herkes onun uyuduğunu zannedip usulca oradan ayrıldılar. Bir ara hizmetçisi bir ihtiyacı danışmak için yanına girdi.
Ebû Osman el-Yuneynî’yi uyuyor zannederek yanından çıktı. Bir süre sonra, “Hocamız bu kadar geç kalmazdı” diye düşünerek, özel hizmetçi Abdüssamed tekrar odaya girdi ve “Yâ Seyyidi! Yâ Seyyidi!” diye seslendi, Ebû Osman el-Yuneynî hiç ses vermeyince, yanına gidip baktığında, Ebû Osman el-Yuneynî’nin vefât etmiş olduğunu gördü. Hemen melik Emced’e haber verdiler. O da, derhâl dergâha geldi. Ebû Osman Abdullah’ın hiç renginin değişmediğini ve bağdaş kurmuş bir hâlde vefat etmiş olduğu gördü. Hemen cenaze işlerine başladılar. Müezzin Dâvûd gelip, Ebû Osman Abdullah’ı yıkadı. O zaman Ebû Osman’ın müezzin Davud’a, “Yarın sabah bak ne olacak” demesinin, vefatına bir işâret olduğunu anladılar. Elbisesini vasiyet ettiği kimseye verdiler. Yine vasiyet ettiği üzere, talebeleriyle altında sohbet ettiği ağacın dibine defnedildi. Daha sonra buraya birçok evliya defnedildi.