Şerefüddin Hakkârî

Şerefüddin Hakkârî

Bir gün Adiyy hazretlerinin yanına gittim. Evliyânın hâllerinden ve menkıbelerinden anlatıyordu. Bir ara; "Falan yerde bir kimse vardır. O anadan doğma kördür. Aynı zamanda baras hastası ve hâl sâhibi bir zâttır" dedi. Ben içimden; "Adiyy hazretleri himmet etseler, o kimse o durumdan kurtulsa" dedim. Daha sonra onun yanından ayrıldım... Başka bir gün yine Adiyy bin Müsâfir'i ziyârete gittim. Bana; "Yâ Ömer! İhtiyaç hârici hiç konuşmamak şartıyla, bana bir seferde arkadaş olur musun?" dedi. Ben de; "Evet" dedim. Bulunduğumuz yerden çıkarak yola koyulduk... Beriyet denilen yere geldiğimizde, açlıktan yürüyemez hâle geldim ve Adiyy hazretlerinden geride kaldım. Geri dönerek bana; "Ya Ömer! Yürüyemiyor musun?" dedi. Ben de; "Yâ Üstâd! Çok acıktım ondan yürüyemiyorum" dedim. Bunun üzerine biraz ileride duran bir ağacın meyvelerini toplayarak bana verdiler. Onları yiyince ayaklarıma kuvvet geldi ve yürümeye başladım. Sonunda köye vardık...

Köyün içinde bir çeşme vardı. Çeşmenin yanındaki ağacın altında, gözleri kör ve baras hastası bir genç oturuyordu. O genci görünce, Adiyy hazretlerinin birkaç gün önceki konuşmaları aklıma geldi. Kendi kendime; "Adiyy hazretleri herhâlde bu gence duâ etmeye geldiler. Bu duânın bereketiyle bu hâlden kurtulur" diye düşündüm. O anda Adiyy hazretleri bana dönerek; "Senin kalbinde ne vardır?" dedi. Ben de; "Allahü teâlânın hürmetine duâ buyur da, bu genç şifâ bulsun" dedim. O zaman; "Yâ Ömer! Benim sırlarımı açığa çıkarma" deyince, ben de onun sırlarını açıklamayacağıma dâir yemin ettim... Adiyy bin Müsâfir, çeşmenin başına gidip abdest aldı. Sonra gelip iki rekat namaz kıldı. Sonra o gencin yanına gelip mübârek eli ile mesh etti ve; "Bi iznillahi, Allahü teâlânın izni ile kalk" dedi. Genç de hemen ayağa kalktı. Sanki hiç kör ve baraslı değilmiş gibi sapasağlam oldu... Biz de dergâhımıza gitmek için yola çıktık. Kısa bir zaman yürüdükten sonra dergâha geldiğimizi gördüm...

İnsanlardan Bir Sıkıntı Gelirse, Affedin!

Vehbi Tülek

İlimleriyle Dalâlete Düşen Kimseler!

Vehbi Tülek

Yaşayan Maşuktur, âşık Bir Ölüdür

Vehbi Tülek

Kalan Günlerinin Kıymetini Bil

Vehbi Tülek

Tamah Eden, Dâimâ Sıkıntı Içinde Yaşar!

Vehbi Tülek