Şeyh Ulemâ

Şeyh Ulemâ

Hadis-i şerifte, (Zikrederek, kalblerinin yükünü hafifletenlerin yolunda olunuz!) buyuruldu. Bunun için, [Allaha, Allahü teâlânın sevgisine kavuşmak için, kalbin mahlûklara olan bağlantılarını kesmek, onu dünyâ zevklerine düşkün olmaktan kurtarmak lâzımdır. Kalbi kurtarmak için de, zikirden dahâ faydalı bir ilaç yoktur, demişlerdir.]

Tasavvuf ehlinde meşhûr olan simâ ve raks iki nevidir: Birincisi, kalbin ve nefsin fâni olmasından sonra, cemâl veyâ celâl sıfatlarının tecellisinde hâsıl olur ki, bunda aklın ve nefsin müdâhalesi yoktur. İkincisi, bazı câhil ve gâfil tarikatçıların, noksan akıllarına ve azgın nefislerine uyarak, bağırmaları ve zıplamalarıdır. (Biz, bunları yapmayız) buyurdu.

Ra'd sûresindeki âyet-i kerimede meâlen, (Biliniz ki kalbler, ancak Allahı zikretmekle itminâna kavuşur) buyuruldu. İtminân, sükûn, râhat demektir. Harf-i cerli olan zikir kelimesinin fiilden evvel söylenmesi, hasrı ifâde eder. Yani, itminâna ancak, yalnız zikir ile kavuşulur denildi. Zikir, hâtırlamak demektir. Allahü teâlâyı hâtırlamak, Onun ismini söylemekle veyâ çok sevdiği bir velisini görmekle olur. Çünkü, hadis-i şerifte, (Onlar görüldüğü vakit, Allah hâtırlanır) buyuruldu. İsmini işitirken, söylerken, başka şey düşünülebilir. Onu hâtırlamak şüpheli olur. Onu devâmlı hâtırlamak için, her gün binlerce söylemek lâzım olur. Evliyâyı severek, inanarak görünce, muhakkak hâtırlanacağı müjdelendi.

KALB İLE GÖRMEK!..

Görmek göz ile olduğu gibi, velinin şeklini, sûretini, kalbine, hayâline getirmekle de, görmüş gibi olup, Allahü teâlâyı hâtırlamaya sebep olur. Böyle, kalb ile görmeye (Râbıta) denir ki, kalbi, Allahü teâlâdan başka şeyleri sevmekten, onları düşünmekten kurtaran vâsıtadır. Yukarıdaki âyet-i kerimede ve hadis-i şerifte bildirilen temiz kalbe, ihlâsa kavuşturan yoldur. Evet, İslâmiyyete yapışmak, yani emirleri yapmak ve harâmlardan sakınmak, insanı Allahü teâlânın rızâsına, sevgisine kavuşturur ise de, bunları ihlâs ile yapmak şarttır. Hem İslâmiyyete uymalı, hem de, ihlâs elde etmelidir.

İlimleriyle Dalâlete Düşen Kimseler!

Vehbi Tülek

Yaşayan Maşuktur, âşık Bir Ölüdür

Vehbi Tülek

Kalan Günlerinin Kıymetini Bil

Vehbi Tülek

Tamah Eden, Dâimâ Sıkıntı Içinde Yaşar!

Vehbi Tülek

İmândan Güzel Bir Nîmet Yoktur

Vehbi Tülek