Seyyid Ahmed-i Kebîr
Bu mübarek zat, vefatından kısa bir zaman önce buyurdu ki:"Ra'd sûresindeki, (Allahü teâlâ, dilediğini siler. Dilediğini değiştirmez. Ümm-ül-kitâb, Ondadır) meâlindeki âyet-i kerimede, Levh-i mahfûz bildirilmekdedir. Ümm-ül-kitâb, ezeli olan kelâm-ı ilâhinin ismidir. Melekler, bunu anlayamaz. Zamânlı değildir. Ya'ni burada zamân yazılı değildir. Allahü teâlâdan başka, kimse bilmez. Hiç yok olmaz. Levh-i mahfûzda ise, değişiklik olur. Bunu melekler görür. İnsanın, işine göre, ömrü ve rızkı değişir. İyiler kötü, kötüler iyi olarak değiştirilebilir. Böylece birine ölümüne yakın, iyi işler yaptırıp, son nefeste imân ile gönderir. Başkasına kötü amel işletip, imânsız gönderir.
"KALBİMİ DÎNİNDE SABİT KIL"
Bunun için, Resûlullah efendimiz her zemân, (Allahümme, yâ mukallibelkulûb, sebbit kalbi, alâ dinik) duâsını okurdu [ki; Ey büyük Allahım! Kalbleri iyiden kötüye, kötüden iyiye çeviren, ancak sensin. Kalbimi, dininde sâbit kıl, ya'ni dininden döndürme, ayırma! demektir]. Eshâb-ı kirâm bunu işitince;
-Yâ Resûlallah! Sen de, dönmekten korkuyor musun? dediklerinde;
-Mekr-i ilâhiden, beni kim te'min eder? buyurdu. Çünkü, hadis-i kudside; (İnsanların kalbi Rahmânın kudretindedir. Kalbleri, dilediği gibi çevirir) buyurulmuştur. Ya'ni, Celâl ve Cemâl sıfatları ile, kötüye ve iyiye çevirir. Levh-i mahfûza ilk olarak, (Benden başka Allah yoktur. Muhammed benim resûlümdür ve habibimdir ve her şey benim mahlûkumdur. Her şeyin Rabbiyim, Hâlıkıyım) yazıldı. Sonra, Peygamberleri (salevâtullahi teâlâ aleyhim ecma'in) ve kıyâmete kadar gelecek insanların iyileri, sa'id olarak, kötüleri de, şaki olarak yazıldı..."