Seyyid Yahyâ Şirvânî
"Evladım sen Sadreddin'e git!"O gece Seyyid Yahyâ, rüyâsında Resûlullah efendimizi gördü. Sevgili Peygamberimiz;
-Evlâdım Yahyâ! Halveti yolunun büyüklerinden olan Sadreddin'e git. Onun sohbeti ve hizmetiyle şereflen! buyurdu.
Sabah olunca, yaşının küçüklüğüne bakmadan, Sadreddin Halveti'nin huzûruna koştu. Onun terbiyesi altında ilim öğrenmeye başladı. Kısa zamanda hocasının feyz ve bereketleri ile, ilimde ve tasavvuf yolunda pek yüksek derecelere kavuştu.
Seyyid Yahyâ hazretleri çok sıcak aylarda azıksız ve susuz sahralara çıkar, oralarda günlerce kalır, ibâdetle meşgûl olurdu. Halvet, yalnız olarak tenhâ bir yerde kalmak ve ibâdet yapmak değişmez husûsiyetlerindendi...
Yemeğin kokusu ile yetindi...
Seyyid Yahyâ Şirvâni hazretleri, ömrünün sonlarında devamlı Allahü teâlâya ibâdet ederdi. Oğlu Emirgûne bir gün yemek pişirip getirdi. İftâr etmelerini ricâ etti. Seyyid Yahyâ hazretleri oradaki talebelerini çağırttı. "Bismillâh deyip başlayın" buyurdu. Kendisi bir kaşık aldı, kokladı ve yemeği geri koydu. Kaşık elinde bekledi. Talebeleri yemeği bitirdi. Yemek bitince; "Elhamdülillah" deyip, kaşığı bıraktı. Talebelerine;
-Lokman Hakim nice seneler bir yemeğin kokusu ile yetinmişti. Ben de bu bir lokma yemeğin kokusu ile yetinsem yeridir, buyurdu. Bundan kısa bir zaman sonra da vefat etti...