Sicâh Bin Hâris Ve Mâlik Bin Nüveyre
"SENİN İÇİN HARB EDERİM"Halife Ebû Bekir "radıyallahü teâlâ anh", mürtedleri terbiyeye, Hâlid bin Velid'i "radıyallahü teâlâ anh" gönderdi. Hazreti Hâlid, mürtedlerin elebaşlarını perişân etti. Kurtulanlar tekrâr imâna geldi...
Halife, zekât memûrlarını tekrâr, zekât toplamaya gönderdi. Beni Temim kabilesi büyüklerinden Mâlik bin Nüveyre'yi, Resûlullah Efendimiz Beni Hanzala kabilesinin zekâtlarını toplamaya me'mûr etmişti. Mâlik'in aşireti, Ebû Bekir'e "radıyallahü teâlâ anh" bi'at edip zekâtlarını gönderdiler...
O günlerde, Sicâh bin Hâris adında Hıristiyân bir kadın, Mûsul'dan Hicâz'a gelip, peygamber olduğunu ilan etti. Sicâh, Mâlik'i kendi dinine davet etti. Mâlik, "Senin için harb ederim. Fakat, dinine girmek için bir müddet düşüneyim" dedi. Sicâh, ertesi sabâh "Bana Rabbimden vahiy geldi ki, Beni Temim'den, bana inanmayanlar ile harb edeceksin!" dedi. Mâlik, harb edip gâlip geldi. Çok Müslümânı öldürdü ve çok kimsenin Sicâh'a inanmasına sebep oldu...
Sicâh kuvvetlenip, Müseylemet'ül-kezzâb'a yardım için Yemen'e gitti. Hâlid "radıyallahü teâlâ anh" halifeden emir almadan, Mâlik üzerine yürüdü. Mâlik zekâtlarını Hâlid'e gönderdi. Hâlid, kabûl edip, Halifeye bildirdi. Halife emir gönderip, "ezân sesi işitilen köylere bir şey yapma" dedi. Suvâriler, Mâlik'i yakalayıp getirdi ve "Ezân sesi işitmedik" dedi.
"NİÇİN SİCÂH'A TÂBİ OLDUN?"
Hazreti Hâlid sordu: "Niçin Sicâh'a tâbi oldun?" Mâlik, "Onunla sulh ettim. Dinine girmedim" dedi. Fakat, Resûlullah Efendimizi söylerken, "Sizin Peygamberiniz şöyle demişti" deyince, Hâlid "radıyallahü teâlâ anh" öfkelendi ve; "Ey köpek! Bizim Peygamberimiz de, sizin Peygamberiniz değil mi? Sen münâfıksın. Sicâh'a uymuşsun! Onun için, çok Müslümân öldürdün" dedi ve Eshâb-ı kirâmdan Dırâr bin Mâlik-il-Ezver-i Esedi'ye emreyledi. Dırâr bunu katleyledi...
Dırâr, Resûlullah Efendimizin elçisi idi. Yermük, Şâm ve Yemâme gazâlarında çok kahramanlık gösterdi ve şehit oldu...