Son Hak Din, Muhammed Aleyhisselamın Dinidir

Son Hak Din, Muhammed Aleyhisselamın Dinidir
Haram iki nevidir: (Haram li-aynihi) ve (Haram li-gayrihi)... Evvelkisi, kendisi haram olup, her zaman haramdır. Adam öldürmek, zinâ ve livâta etmek, hamr ve alkollü içkiler içmek, kumar oynamak, hınzır eti yemek böyledir. Bir kimse bu günahları işlerken, Besmele-i şerifeyi söylese veya helâl itikat etse, yâni Allahü teâlânın haram etmesine önem vermese, kâfir olur. Ammâ, bunların haram olduğuna inandığı hâlde yapsa, kâfir olmaz. Fakat Cehennem azâbına lâyık olur.
Haram li-gayrihi, kendisi haram değil ise de, haram yoldan elde edildiği için, haram olur. Bir kimse, bir kişinin bağına girip, sahibinin izni yokken, meyvesini koparıp yemek, ev eşyasını ve akçasını çalıp harcamak gibi. Bunları yapan kimse, yaparken Besmele söylese yâhut helâldir dese, kâfir olmaz. Bir kimsede, beşbuçuk arpa ağırlığında hakkı olan, yarın kıyâmet gününde, cemaat ile kılınmış yediyüz rekât, -kabûl olunmuş- namazın sevabı o hak sahibine verilecektir. Haramın her iki kısmından kaçınmak, ibâdet yapmaktan daha çok sevaptır.
Mekruh, amelin sevabını gideren şeye derler. Mekruh dahi, iki nevidir: Kerâhet-i tahrimiyye ve kerâhet-i tenzihiyye.
Kerâhet-i tahrimiyye, vâcibin terkidir. Harama karibdir [yakındır]. Kerâhet-i tenzihiyye, sünnetin terkidir. Helâle karibdir. Kerâhet-i tahrimiyye işleyen, eğer kasıtla işlerse, âsi ve günahkâr olur. Cehennem azâbına lâyık olur. Namazda ise, o namazın iâdesi vâcib olur. Eğer sehv ile işlerse secde-i sehv yapar. İâdesi sâkıt olur. Kerâhet-i tenzihiyyeyi işleyene azâb olmaz. Lâkin, ısrâr ederse, itâba ve sevaptan mahrum kalmaya müstahak olur. At etini ve kedi ve fâre artığını yemek, şarap yapana üzüm satmak gibi.
Müfsid, amelleri, temelinden giderene denir. Îmanı ve namazı, nikâhı ve haccı ve zekâtı, alış ve satışı bozmak gibi.
Allahü teâlâ, kullarına çok acıdığı için, rahat ve saadet menbaı olan, şeriatleri gönderdi. Şeriatlerin sonuncusu, Muhammed aleyhisselâmın şeriatidir. Diğer şeriatler, kötü insanlar tarafından, değiştirildi. Müslüman olsun, kâfir olsun, herhangi bir insan, bilerek veya bilmeyerek, bu şeriate uygun yaşarsa, dünyada hiç sıkıntı çekmez. Rahat ve neşe içinde yaşar.

İlimleriyle Dalâlete Düşen Kimseler!

Vehbi Tülek

Yaşayan Maşuktur, âşık Bir Ölüdür

Vehbi Tülek

Kalan Günlerinin Kıymetini Bil

Vehbi Tülek

Tamah Eden, Dâimâ Sıkıntı Içinde Yaşar!

Vehbi Tülek

İmândan Güzel Bir Nîmet Yoktur

Vehbi Tülek