Süleyman Aleyhisselâm

Süleyman Aleyhisselâm
"Ben keçiboynuzuyum"

Süleyman aleyhisselâm yine bir sabah Beyt-ül-Makdis'e geldiğinde, bir fidanın bittiğini gördü. Ona ismini sordu. İsminin Harnûb (keçiboynuzu) olduğunu söyledi.

"Sen niçin bittin?" diye sorunca;

"Senin mescidini harâb etmek için" dedi. Süleyman aleyhisselâm, onun cevâbı üzerinde düşündü. Kendi kendine;

"Ben hayatta iken Allahü teâlâ bu mescidi harâb etmez. Bu benim vefatımın yaklaştığına alâmettir" dedi. Oradan o harnûb fidanını çıkartıp, başka bir yere diktirdi.

Allahü teâlâya yalvarıp;

"Yâ Rabbi! Benim vefatımı cinlerden gizle! Böylece insanlar, cinlerin gaybı bilmediklerini anlasınlar" dedi. Çünkü cinler;

"Biz gaybdan bâzı şeyleri, mesela yarın olacak şeyi biliriz" derler, insanları aldatırlardı.
Sonra, Süleyman aleyhisselâm mihraba girdi. Âdeti üzere asasına dayanarak namaz kılmaya başladı. Nihayet bir gün asasına dayanmış bir vaziyette, namazda iken ayakta ruhu kabzolundu...

Kimse anlayamadı!..

Beyt-ül-Makdis'in ön ve arka yüzlerinde delikler vardı. Cinler, bu delikten bakarlar, Süleyman aleyhisselâmı asasına dayanmış, ibâdet ediyor görüp, hayatta olduğunu sanıp, o hayatta iken olduğu gibi, en ağır ve zor işleri yapmaya devam ederlerdi. Uzun zaman insanların arasına çıkmamasını da garip görmezlerdi. Çünkü daha önce de, ibâdetle meşgul olduğu için insanlar arasına pek çıkmazdı. İşte cinler, Süleyman aleyhisselâmın vefatından uzun bir müddet sonra da, eski minval üzere ağır işlerde çalışmalarını sürdürdüler. Nihayet, bir ağaç kurdunun asayı yemesi üzerine, Süleyman aleyhisselâm yere düştü. Böylece, insanların ve cinlerin onun vefatından haberleri oldu...

Bütün Mahlûklar, Allahü Teâlânın Kudretindedir

Vehbi Tülek

İlimden Îmân, Cehâletten Küfür Hâsıl Olmaktadır

Vehbi Tülek

İbâdetlerin En Kıymetlisi Namaz Kılmaktır

Vehbi Tülek

Zikreden Dil, Şükreden Kalp, Sabreden Beden

Vehbi Tülek

Yasaklardan Sakınan Ve Emirlere Uyana Ne Mutlu

Vehbi Tülek