Süleymân Rüşdî Efendi

Süleymân Rüşdî Efendi

Simâ' yani kaside, ilâhi, mevlid dinlemek, hasta olmayan kalbe rikkat verir, yumuşatır. Yumuşak kalbli Müslümâna Allahü teâlâ merhamet eder. Allahü teâlânın merhametine sebep olan şey niçin harâm olsun? Çalgıların, harâm olduğu söz birliği ile bildirilmiştir. Yalnız, düğünlerde def [davul] çalmak mubâh ve ney çalmak mekrûh denildi. Resûlullah "sallallahü aleyhi ve sellem", yolda giderken ney sesi işitti. Mübârek kulaklarını kapadı. Yanında olan, Abdüllah bin Ömer'in de kapamasını emir buyurmadı. Demek ki, işitmemek takvâdır, azimettir. Çalgı çalmanın harâm olduğu, icmâ' ile, söz birliği ile bildirildi. İhtilâf edilmiş olan bir şeyi yapmamak dahâ iyidir. Takvâ ehli, bunun için, yüksek sesle zikir etmemiş, sessiz zikri âdet edinmişlerdir...

Âletsiz, çalgısız olan sese (Simâ') [ya'ni (Teganni)] denir. Âlet ile, çalgı ile birlikte olan insan sesine (Gınâ) [ya'ni (Müzik)] denir. Gınânın harâm olduğunu bütün âlimler söz birliği ile bildirmişlerdir. İsrâ sûresinin altmışdördüncü âyetinin, gınâyı harâm etdiğini bildiren âlimler vardır. (İlk teganni eden şeytândır) ve (Gınâ, kalbde nifâk hâsıl eder) hadis-i şerifleri de gınânın harâm olduğunu göstermektedirler...

HARAMA HELÂL DİYEN!..

İslâmiyyetde müzik, çalgı yoktur. "Tasavvuf müziği" sözünün İslâmiyyette yeri olmadığı anlaşılıyor. Harâma helâl diyenin kâfir olacağı bildirildi. Bunun için, harâmı ibâdete karıştıranın, hem kâfir olacağı, hem de İslâmiyyeti yıkmak, bozmak için uğraşan zındık olacağı hâtıra gelmekdedir. Kur'ân-ı kerimi, tekbirleri ve ilâhileri çalgı ile, ney çalarak okumak, bunun için tehlikeli bid'attir. Kur'ân-ı kerimi güzel ses ile, tecvid ile okumalıdır. Teganni ile, kelimeleri değiştirip nağmeye uydurarak okumak harâmdır.

İlimleriyle Dalâlete Düşen Kimseler!

Vehbi Tülek

Yaşayan Maşuktur, âşık Bir Ölüdür

Vehbi Tülek

Kalan Günlerinin Kıymetini Bil

Vehbi Tülek

Tamah Eden, Dâimâ Sıkıntı Içinde Yaşar!

Vehbi Tülek

İmândan Güzel Bir Nîmet Yoktur

Vehbi Tülek