Sünnet Akçesi

Sünnet Akçesi
Adam ertesi sabah başlamış. Tam 39 gün sabah erkenden Yenicami'ye namaza gitmiş. Kırkıncı gün sabah ezanı okunurken uyanmış, fakat Yenicami'ye nasıl yetişecek? "Eyvah. Bunu da mı berceremeyeceğim?" telaşıyla fırlamış. Abdest alıp, giyinip sokağa fırlamış. Koşturmaca esnasında biriyle çarpışmış. Başındaki fesi de yere düşmüş. Adamın gözü bir şeyi gördüğü yok. Karanlıkta kapmış yerden fesi, koşuşturmuş camiye. Ucu ucuna yetişmiş. Namazdan sonra da heyecanla, aşr-i şerifi de beklemeden çıkmış avluya. Kapı önüne oturmuş. Kendine kendine:
"40 namazı tamamladık. Bakalım denilen olacak ve ben rahatlayacak mıyım?" diye düşünmeye başlamış. Bir de ne görsün. Camiden çıkan insanlar büyük bir memnuniyet ifadesiyle bu adamcağızın önüne çil çil altınlar atmaya başlamazlar mı? Adam şaşkın. Altınları toplamış, saymış, tam borcuna yete cek kadar çıkmış. Kalkmaya hazırlanırken müezzin sokulmuş:
"Allah Müslümanlığını kabul etsin. Hak Dini seçmişsin. Sünnetliğini de topladın. Ancak bundan sonra bu başındakiyle namaza gelme. Başına fes giy" demiş. Adamcağız elini başına atmış ki... Bir de ne görsün? Başında papaz külahı.
Meğer namaza koştururken çarptığı bir papazmış. O esnada ikisinin de başındaki düşmüş. Bizimki kırkıncı sabahın hayaliyle acele edip, yerden eline geçirdiği papazın külahını kapmış yerden. Cami cemaati de, o adamcağızın başına bakıp bir papazın Müslüman olduğunu sanmışlar. O devirde adet, yeni müslüman olanlara teşvik için altın verilir ve buna "sünnet akçesi" denirmiş.

Ey Mahmûd! Uzat Elini Seni Yukarı Çekeyim

Vehbi Tülek

Nefis, Çok Övülmesi Yüzünden Firavunlaştı

Vehbi Tülek

İnsanların Hep Iyi Taraflarını Gör, Günahlarını Araştırma!

Vehbi Tülek

Amellerin En Iyisi, Insanın Kendini Hesâba Çekmesidir

Vehbi Tülek

İhlâs Ve Muhabbetle Yazılan Bir Eser

Vehbi Tülek