Surre Alayi

Surre Alayi
Surre-i hümâyûn, Haremeyn evkafı nâzırı olan dârüsseâde ağalarının sorumluluğu altında hazırlanırdı. Gönderilecek para ve eşyâların listesini gösteren surre-i hümâyun defterlerini dârüsseâde ağasının yazıcısı ve haremeyn müfettişi mühürlerdi. Daha sonra defterdâr tarafından imzâlanan defterlere nişancı tuğra çekerdi.Bundan sonra Pâdişâhın Mekke Emirine hitâben yazdırdığı nâme-i hümâyûn, kızlar ağası tarafından surre eminine teslim edilirdi. Bu esnâda Kur'ân-ı kerim ve na'tlar okunur, kurbanlar kesilir, buhûrdânlar yakılır, tekbir getirilir, duâlar edilirdi. Receb ayının on ikisin de Üsküdar'a geçirilen surre alayı halkın coşkun sevgi gösterileri arasında yeni hediye katarları ve hacı adaylarının da iştirâkı ile Hicaz'a doğru yoluna devam ederdi. Yol üzerinde bulunan beylerbeyi ve sancakbeyleri surrenin emniyetini temin etmekle mükelleftiler.Surre alayı Haremeyn'e doğru ilerlerken, geçtiği yerlerde ihtişamlı merâsimler yapılır, surre hediyeleri yüklü yeni yeni katarlarla birlikte hacı adayları da katılırdı.Surre-i hümâyunla gönderilen paralar, Harameyn'in masraflarına sarf edilirdi.Surer-i hümâyûnda paralar dışında gönderilen ve nâdir bulunan kıymetli halılar, seccâdeler, murassa avizeler, şamdanlar, paha biçilmez mushaf-ı şerifler, levhalar, puşideler (örtüler), gümüş perde halkaları, okkalarla buhurlar, elbiseler, Mekke Emirine mahsus sırmalı ve işlemeli kaftan, mücevherli kılıç, inciden tesbih ve daha pekçok kıymetli hediyeyse, Mekke ve Medine'deki mübârek makâmlara, seyyidlere, şeriflere, fakirlere, zâhidlere hediye edilirdi. Gönderilen hediyeyi alanlar, kendilerine göre, keselere zemzem, hurma gibi hediyeler koyarak surre ile geri gönderir, karşılıklı hediyeleşirlerdi.Bu arada Kahire'den gönderilen surre alayında yer alan yeni Kâbe örtüsü merâsimle eskisiyle değiştirilirdi. Mekke Emiri eski Kâbe örtüsünü İstanbul'a gönderirdi. Bu Kâbe örtülerinden İstanbul'da pekçok câmide bulunmaktadır.Surre alayları, 1864 yılına kadar kara, bu târihten 1908'e kadar deniz, daha sonra da demiryoluyla gönderildi. Surre alaylarının sonuncusu 1915 yılında gönderildi. Daha sonra Mekke Emirinin isyânı (1916) ve toprakların elden çıkması sebebiyle gönderilen surre alayları yerine ulaşamadı.

Tevekkül Eden Kimse Cömert Olur

Vehbi Tülek

Felsefecileri Kerpiçle Susturan Zat!

Vehbi Tülek

Ağlayıp Sızlamak, Derdi Belâyı Geri Çevirmez

Vehbi Tülek

Hanefî Mezhebinde Namazın Sünnetleri

Vehbi Tülek

Fakirlik Korkusu Olan Şeytana Itâat Eder

Vehbi Tülek