Tabiinin Büyüklerinden Herem Bin Hayyân
"TEK GAYEM RIZA-İ İLAHİDİR"Bir gün de şöyle buyurdu: "Bütün mâneviyat büyükleri, benim Cehennemlik olduğumu söyleseler, ben yine ibadetimden, hayır ve hasenatımdan gerilemem. Dini vazifelerimi bütünüyle yerine getirme gayretimi devam ettiririm. Zira ben Cennet ve Cehennem için yapmıyorum bu vazifeleri. Belki Cennet ve Cehennem emri altında olan Zâtı Ulûhiyyet'in emri olduğu için yapıyor, O'nun rızasını kazanmak için ifa ediyorum. O dilerse Cennetine, dilerse Cehennemine koyar. Benim vazifem, O'nun emirlerini yerine getirmek, rızasını kazanmaktır. Kaldı ki O, razı olduğu kulunu da Cehennemine atmaz."
Bir zaman mücâhidler savaşa gitmek istediklerinde Herem bin Hayyân hazretlerine uğrayıp duâ istediler. O da şöyle dua etti:
"Ey Allah yolunda cihâda çıkanlar! Günahlarınızdan tövbe ediniz. Çünkü bu elinizdeki kılıçlardan daha çok size siper olur."
"BORCUMU ÖDEYİN"
Bu mübarek zat da bütün Allah adamları gibi dünyâdan ve dünyâ malından nefret ederdi. Bu sebeple; "Dünyâ bütün her şeyiyle bana arz olunsa, hiç düşünmeden rahat ve kolay bir şekilde dünyânın murdarlığına hükmederim" buyururdu.
Bir gün de "Kim, din kardeşi için diliyle sevgi ve hulûs gösterir de içinden ona düşmanlık ve kin beslerse, Allah ona lânet eder, dilsiz yapar ve kalp gözünü köreltir" buyurdu.
Herem bin Hayyân hazretleri vefatı anında çevresindekilere;
"Zırhımı satın, borcumu ödeyin. O da yetmezse kölemi satın. Size Nahl suresinin son (128'inci) ayet-i kerimesini (Şüphesiz Allah korkup-sakınanlarla ve iyilik edenlerle beraberdir) okumanızı vasiyet ederim" buyurdu ve son nefesini verdi...