Tövbe Eden Şarkıcı Kadın
"SENİN AFFINI ÜMİD EDERDİK"Allahü teâlâ, kıyamet gününde Âdem aleyhisselamın zürriyetinden yüz bin kere yüz bin ve on bin kere yüz bin kişi hakkında şefaatini kabul eder.
Allahü teâlâ kıyamet gününde mü'minlere şöyle der: "Benimle mülâki olmayı sever miydiniz?" Mü'minler "Ey Rabbimiz! Evet, severdik" derler. "Neden severdiniz?" diye sorunca, mü'minler "Senin affını ve mağfiretini ümid ederdik de ondan!" derler.
***
Hizmetçileriyle beraber, saz çalarak, şarkı söyleyerek, orası senin burası benim diyerek her tarafta gezen, Şağvane isminde bir kadın vardı. Yine bir gün saz çalıp şarkı söyleyerek para kazanmak için, beraberindekilerle giderken, kulağına bir ağlama sesi gelir. Kadınlardan birini, "Bak bakalım nedir?" diye gönderir. Kadın gider, ama gelmez. Başka birisini gönderir, o da gelmez. Kimi gönderdiyse gidiyor fakat gelmiyor. Merak edip kendisi gider. Bir de bakar ki, nur yüzlü bir zat, topluluğa nasihat ediyor. Dinleyenler de ağlıyorlar. Meğer gönderdiği kadınlar konuşmanın tesirine kapılıp kalmışlar. Vaiz, cehennemin azabından bahsetmektedir. Şağvane de sohbete kapılıp, sorar:
- Ya Şeyh, ben kötü ve günahkâr bir kadınım. Tövbe etsem kabul olunur mu?
- Ey kadın, Allah'ın rahmetinin ve affının hududu yoktur. Tövbe eden, isterse Şağvane olsun, tövbesi yine kabul olunur.
- Ey Şeyh, ben işte o dediğin Şağvane'yim. Sen şahit ol ki ben tövbe ediyorum. Bundan sonra Rabbime isyan etmeyeceğim.
Kadın bunları söyledikten sonra "Allah" diyerek yere düşer. Bakarlar ki, ruhunu teslim etmiş...