Tövbe Eden Fasık Gencin Derecesi!
Toprağın üzerine yığıldı...Bu genç, çok geçmeden hastalandı. Toprağın üzerine yığıldı, başını da yere koydu ve şöyle dua etti:
"Annem baş ucumda olsaydı, halime acır ve zilletime ağlardı... Babam yanımda olsa yardımıma koşar, başımın çaresine bakardı. Hanımım burada olsa ayrılığımızın acısına ağlardı... Çocuklarım yanımda olsalar, cenazemin arkasından gözyaşı döker ve 'babamızı sen affeyle Allahım' diye dua ederlerdi. Ya Rabbi! Beni ana-babamdan, evladımdan, hanımımdan ayrı düşürdün, fakat rahmetinden mahrum etme. Onların acısı ile kalbimi yaktın, fakat günahıma karşılık beni ateşinde yakma!.."
Delikanlının bu samimi, acıklı yalvarmaları üzerine Allahü teala; anası ve hanımı kılığında birer huri, çocukları ve babası kılığına girmiş melekler gönderdi...
Gelen huri ve melekler yanı başına oturarak ağladılar. Delikanlı da "İşte anam, babam, hanımım ve çocuklarım, sonunda bana gelmişler!" diyerek ölçüsüz bir sevince boğuldu, gönlü feraha kavuşarak günahtan arınmış ve affa uğramış bir halde Allah'ın rahmetine kavuştu...
"Velilerimden bir veli..."
Bunun üzerine Allahü teala Musa aleyhisselama bildirdi ki: "Filan yerdeki falan kuytu mağaraya git! Orada velilerimden bir veli vefat etti. Ona karşı yapılacak görevleri bizzat yerine getir!"
Musa aleyhisselam mağaraya gitti ve tanıdığı o delikanlının ölüsü ile karşılaşınca şaşırdı! Allahü teala vahyetti ki: "Ya Musa! Ben onu rahmetimin şemsiyesi altına alarak affettim. Çünkü toprak üzerine uzanıp bana yakardı. Memleket, ana-baba, eş ve çocuk hasretine katlandı. Garip biri öldüğü zaman yer ve gök ehlinin hepsi ona acır. Ben merhametlilerin en merhametlisi iken ona nasıl acımam!.."