Tövbe Eden Genç Ve Ebû Türab Nahşebî
"Hoş geldiniz efendim..."Kalabalıktan rica ettim, hemen dağıldılar. Sonra gencin evine gittim. Genç beni görür görmez dedi ki:
-Hoş geldiniz yâ Ebâ Türab. Bugün, seher vaktinde; "Yâ Rabbi! Sabahleyin bana Ebû Türab hazretlerini görmeyi ve tövbe-i nasuh etmeyi nasip eyle!" diye dua ettim. Tövbem kabûl olur mu acaba?
-Ey genç! Allahü teâlâ ziyadesi ile tövbeleri kabul edici ve mağfiret edicidir.
Genç, gözyaşları içinde tövbe etti ve ben de oradan ayrıldım. Daha sonra genç, annesine demiş ki:
-Anneciğim sana vasiyetimdir. Beni bu yataktan, mezellet toprağına indir. Anlıyorum ki, benim ölümüm bu hastalıktan olacak.
Annesi, onu yere indirmiş. Genç de şöyle duâ etmiş: "Yâ Rabbi! Dertlilerin dayanağı, muhtaçların sığınağı sensin! Toprakla bir olmuş şu kuluna rahmet et!"
Genç, o gece vefât etmiş. Aynı gece Resûlullah Efendimizi rüyada gördüm. Yanında iki yaşlı kimse vardı. Onlarla beraber bir topluluk geldi. Birisi bana, "Bu Muhammed aleyhisselâmdır. Sağ tarafındaki İbrahim aleyhisselâmdır, diğer tarafındaki ise, Musa aleyhisselâmdır. Bu topluluk ise yüzyirmidört bin küsûr peygamberdir" dedi. Hemen selâm verdim. Resûlullah Efendimiz selâmıma cevap verip benimle müsafeha etti ve buyurdu ki:
"Cenazesinde hazır bulun!"
-Ey Ebâ Türab! Dün senin yanında tövbe eden genç, bu gece vefât etti. Hak teâlâ onu saâdete kavuşturdu. O gence izzet gözü ile bakın. Cenazesinde hazır bulunun!
Hemen uyandım ve kendi kendime dedim ki: "Yâ Rabbi! Ne kadar kerimsin ki, daha dün kötülüğü yüzünden, mahalleden çıkarmak istedikleri günahkârı hakiki bir tövbe ile bu dereceye kavuşturdun!"
Bütün şehir halkıyla gencin cenaze namazını kıldık. Meğer herkese rüyasında bu tövbekâr gencin vefat ettiği ve cenazeye katılanların affedileceği müjdesi verilmiş. Tam bir izzet ve ikram ile genci defnettik...