Ubeydullah Hayderî

Ubeydullah Hayderî

Küçük yaştan itibâren akli ve nakli ilimleri tahsil eden Ubeydullah Hayderi büyük âlim oldu. Silsile-i aliyye büyüklerinden Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdi hazretleri, sohbetlerine Ubeydullah Hayderi'yi de kabûl etti. Ubeydullah Hayderi yüksek ilmine rağmen Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdi hazretlerinin önünde diz çöktü. Kısa bir müddet içinde Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdi hazretlerinden istifâde ederek tasavvuf yolunda ilerledi. Bağdâd müftülüğünden ayrılarak hocasının hizmetinden ve sohbetlerinden ayrılmadı. Mevlânâ Hâlid hazretleri ona:

"Ubeydullah su kırbasını yüklen. Bağdâd sokaklarında ve pazarlarda 'Sebil' diyerek insanlara su dağıt" buyurdu. Önceki makâm ve şöhretini düşünmeden hocasının emrini yerine getiren Ubeydullah Hayderi, yirmi gün müddetle sırtına yüklendiği su kırbasıyla sokak sokak dolaşarak insanlara su dağıttı. Sonra hocasının huzûruna geldi. Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdi hazretleri bu sefer:

"Ubeydullah on gün de para ile su sat" buyurdu. Bu emre de itirazsız uyan Ubeydullah Hayderi, on gün müddetle su sattı. Ubeydullah Hayderi'nin evliyâlık yolunda yüksek derecelere ulaştığını gören Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdi hazretleri, ona bütün talebeleri arasında ilk olarak hilâfet verdi. Bağdâd'da bulunduğu sırada Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdi hazretlerini çekemedikleri için karşı çıkanlara reddiye yazarak, tarikatların hak olduğunu açıkladı...

Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdi hazretleri Ubeydullah Hayderi ve diğer halifeleriyle ve talebeleriyle birlikte Bağdâd'dan Şam'a gidiyorlardı. Şam hudutlarına geldikleri zaman Şemmen kabilesinden Safvak bin Fâris adlı eşkıya, adamlarıyla birlikte kâfileyi bastı. Safvak'ın anlattığına göre pekçok yardımcılarıyla Mevlânâ Hâlid hazretlerinin kâfilesine hücûm ettikleri zaman, kâfileden beyaz elbiseli, ata binmiş çok heybetli bir zat göründü. Soygunculara bir korku, bir titreme geldi, mızrakları ellerinden kendileri de hayvanlardan düştü. Bu hâdiseden sonra kâfilede Allahü teâlânın sevdiği veli kulları olduğunu anlayan soyguncular, hep bir ağızdan; "Aman, aman! Affedin!" diye bağrıştılar. Bunun üzerine kâfile eskisi gibi normal görünmeye başladı. Soyguncular kâfilede Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdi hazretlerini görünce, hepsi kusurlarının affını istediler. El ve ayaklarına sarılarak tövbe ve istigfâr ettiler...

İlimleriyle Dalâlete Düşen Kimseler!

Vehbi Tülek

Yaşayan Maşuktur, âşık Bir Ölüdür

Vehbi Tülek

Kalan Günlerinin Kıymetini Bil

Vehbi Tülek

Tamah Eden, Dâimâ Sıkıntı Içinde Yaşar!

Vehbi Tülek

İmândan Güzel Bir Nîmet Yoktur

Vehbi Tülek