Yahudi'yi Iman Ettiren Adalet...
BİRLİKTE KADIYA GİTTİLER...Birlikte Kadı Şüreyh'in yanına gittiler...
Hazreti Ali, Şüreyh hazretlerinin yanına, Yahudi ise tam karşısına oturdu. Hazreti Ali buyurdu ki:
-Eğer mahkemelik olduğum bu şahıs Müslüman olsaydı, mecliste onunla beraber otururdum. Bu zımmi ile beraber oturmayışımın sebebi şu ki; Resûlullah (sallallahü aleyhi ve selem) Efendimizden işittim. Buyurdular ki: (Allahü teâlâ, onları aşağıladığı gibi, siz de onları aşağılayınız, hor ve hakir tutunuz.)
Kadı Şüreyh dedi ki:
-Ey mü'minlerin emiri! Buyurun. Konuşun!
Hazreti Ali;
-Yahudinin elindeki zırh benim. Onu birisine ne bağışladım ve ne de sattım, dedi.
Kadı Şüreyh;
-Ey Yahudi, sen ne dersin? diye sordu. Yahudi;
-Bu zırh benim ve şimdi de benim elimdedir, dedi. Şüreyh hazretleri;
-Ey mü'minlerin emiri! Delil gösteriniz! deyince, Hazreti Ali;
-Kölem Kanber ve oğlum Hasan, o zırhın benim olduğuna şahittirler, dedi. Şüreyh hazretleri;
-Kölenin efendisine ve oğulun babaya şahidlik etmesi câiz değildir, dedi.
"BU ZIRH SENİNDİR"
Bu konuşmaları dinleyen Yahudi;
"Mü'minlerin emiri beni kendi hâkimine götürdü. Ancak hâkimi onun aleyhine hüküm verdi. Böyle bir adaleti ancak hak bir dine inananlar yapabilir" dedi ve şehâdet kelimesini "Eşhedü enlâ ilâhe illallah ve eşhedü enne Muhammeden abdühû ve resûlüh" (Allahü teâlâdan başka ilâh yoktur. Muhammed aleyhisselam Allahü teâlânın kulu ve resûlüdür, Peygamberidir) söyleyerek, Müslüman oldu. Sonra şöyle dedi:
-Ey mü'minlerin emiri! Bu zırh senindir. Senin devenden düşmüştü ve ben onu almıştım.
Onun iman etmesine çok sevinen Hazreti Ali, o zırhı kendisinden almadığı gibi ona bir de at hediye etti.
Daha sonra Hazreti Ali, Nehrevan'a Haricilerin üzerine sefere çıktı. Bu zat da onunla beraber gitti ve orada şehid oldu...