Yenişehirli Abdullah Efendinin bu fetvâsı, İslâm dininin ilmi, fenni ve teknik gelişmeleri teşvik ettiğini göstermekte, "İslâmiyet bizi geri bıraktı, ilmi ve teknik gelişmelere mâni oldu." diyerek gençliği târihinden, dininden ve imânından soğutmak isteyen din düşmanlarının çirkin iftirâlarına cevap teşkil etmektedir.Şeyhülislâmlık vazifesini üstün bir liyâkatle yürüten Yenişehirli Abdullah Efendi, 1730 senesinde bu vazifeden alınıp Bozcaada'ya gönderildi. Oradan da hac vazifesini yapmak üzere Hicâz'a gitti. Hac vazifesini yerine getirip Peygamber efendimizin mübârek kabrini ziyâret etti ve İstanbul'a döndü. Bir müddet İstanbul dışındaki çiftliğinde kaldıktan sonra Kanlıca'daki evinde istirahat edip ibâdetle meşgul oldu. 1744 (H.1156) senesinde Kanlıca'daki evinde vefât etti. Kanlıca İskender Paşa Câmi bahçesine defnedildi.